BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


BAKAN KURTULMUŞ MEDYA DERNEĞİ ÜYELERİYLE BİR ARAYA GELDİ


Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: “Türkiye’yi eski sisteme yeniden geri döndürme çabalarını anlamanın gerçekten mümkün olmadığını düşünüyorum. Türkiye siyaseti geçmişten günümüze hiçbir zaman geriye doğru gitmemiştir, atılan adımlar, yapılan reformlar hiçbir şekilde geriye dönmemiştir.”

Bakan Numan Kurtulmuş: “Millete rağmen, milleti biz istediğimiz gibi yönetebiliriz diyenler kaybetti. Dolayısıyla milletin iradesi yok sayılarak yeniden geriye döneceğiz şeklindeki bir kampanya, mantıklı değildir.” 

Bakan Kurtulmuş: “Anlaşılmaz bir şekilde yaptırmamak, yapılanları bozmak üzerinde gelişen bir seçim kampanyası var. Ancak, bunun süreç ilerledikçe Sayın Erdoğan’a ve AK Parti’ye önemli bir artı olarak döneceğini görüyoruz.”

Türkiye’yi parlamenter sisteme yeniden geri döndürmeye yönelik olarak muhalefet partileri tarafından sürdürülen görüşmelerin ve seçim vaatlerinin beyhude bir çabadan ibaret olduğunu kaydeden Bakan Numan Kurtulmuş,  “Türkiye’yi eski sisteme yeniden geri döndürme çabalarını anlamanın gerçekten mümkün olmadığını düşünüyorum. Türkiye siyaseti geçmişten günümüze hiçbir zaman geriye doğru gitmemiştir, atılan adımlar, yapılan reformlar hiçbir şekilde geriye dönmemiştir.” dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Borsa Restoranda düzenlenen iftarda Medya Derneği üyeleri ile bazı medya kuruluşlarının temsilcileri ve köşe yazarlarını ağırladı. 

Milletin referandumda ortaya koyduğu iradenin yok sayılarak, eski sisteme yeniden geriye döneceğiz şeklindeki bir kampanyanın mantıklı olmadığını dile getiren Bakan Numan Kurtulmuş, iftar programında yaptığı konuşmada, yaptırmamak ya da yapılanları bozmak üzerine gelişen seçim kampanyalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti’ye önemli bir artı olarak döndüğüne vurgu yaptı.

Millete rağmen, milleti biz istediğimiz gibi yönetebiliriz diyenlerin kaybettiğini belirten Bakan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:  

Parlamenter Sisteme Dönüş Beyhude Bir Çabadır

“Türkiye’yi eski sisteme yeniden geri döndürme çabalarını anlamanın gerçekten mümkün olmadığını düşünüyorum. Türkiye siyaseti geçmişten günümüze hiçbir zaman geriye doğru gitmemiştir, atılan adımlar, yapılan reformlar hiçbir şekilde geriye dönmemiştir. Dolayısıyla muhalefetin bu çabasının beyhude ve kendi seçim faaliyetlerine de hiçbir şekilde katkı sağlamayacak bir çaba olduğunu görüyorum. Sanki millet bunlara iktidar verecek ve çoğunluk olacaklar da geri dönüş sağlayacaklarmış gibi bir ruh halini anlamak mümkün değil. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükumet sistemine bir fantezi olsun, laf olsun, sistemden sıkıldık diye geçilmiş değildir. Eski sistemin yüklerinden kurtulmak ve Türkiye’nin daha hızlı hareket edebileceği bir karar mekanizmasına kavuşması zarurettiyle ve milletin de kararıyla bu anayasa değişikliği yapıldı.” 

Türkiye Çok Ağır Bedeller Ödedi

“Türkiye, 68 yıllık çok partili hayatında çok ağır bedeller, faturalar ödediği, vakit kayıpları ile karşı karşıya kaldığı süreçleri yaşadı. Kurulamayan hükumetleri, Güneş Motel faciasını, 28 Şubat’ta şemsiye partisi vasıtasıyla parlamento çoğunluğunun, iktidar partisinin nasıl düşürüldüğünü biliyoruz. Aynı benzer çalışmanın 2018 seçimlerinde de, CHP’den 15 milletvekilinin istifa ettirilerek, başka bir partiye gönderilmesi suretiyle yeniden ortaya konulduğunu da biliyoruz. Türkiye bu ağır bedelleri geçmiş dönemde ödedi. Geçtiğimiz bu 68 yılda hükumet ortalamasının 19 ay olduğunu biliyoruz. Bunların Türkiye’ye nasıl bir takım ağır faturalar yüklediğini, yönetimde nasıl istikrarsızlıkların ortaya çıktığını biliyoruz. Bütün bu yönetim zafiyetlerinin ortadan kaldırılması, istikrarlı bir karar mekanizmasının oluşabilmesi için yönetimde bir değişikliğe ihtiyaç vardı.” 

Milleti İstediğimiz Gibi Yönetebiliriz Diyenler Kaybetti

“Türkiye, cumhurbaşkanı adayının kimin olacağının kapalı kapılar ardında, bir takım locaların, bir takım elinde silah tutan ilgili çevrelerin karar verdiği bir sistemden, cumhurbaşkanının doğrudan doğruya milletin oylarıyla seçildiği bir sisteme taşındı. 2018 yılında ise bir adım daha attık ve partilerin değil, doğrudan doğruya halkın aday gösterebileceği bir cumhurbaşkanlığı seçimi olsun dedik. 100 bin imzayı toplayan beş isim cumhurbaşkanlığına aday oldu. Türkiye demokrasi için bu önemlidir ve demokrasimizin daha güçlü olmasına sebep olacak bir durumdur. Bu süreçten kazançlı çıkan milletin kendisidir, millet istikametinde siyaset yapan iradelerdir. Millete rağmen, milleti biz istediğimiz gibi yönetebiliriz diyenler kaybetti. Dolayısıyla milletin iradesi yok sayılarak yeniden geriye döneceğiz şeklindeki bir kampanya, mantıklı değildir.” 

Türkiye’ye Erdoğan Karşıtlığı Hayır Getirmez 

“Birbirleriyle iki cümle ortak sözü olmayan, siyasi yaklaşımlarında birbirlerine neredeyse hiçbir benzerlikleri olmayan partilerin bir araya gelerek Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir kampanya yürütüyor olması da çok büyük bir çelişkidir. İnsanlar karşıtlıklar üzerinden kendini tanımlamazlar, ne oldukları üzerinden tanımlarlar. Erdoğan karşıtlığı Türkiye hayır getirmez, Türkiye siyasetine de olumlu bir katkıda bulunmaz. Milletimiz bu anlamsız, faydasız siyaseten, hiçbir söz söylemeyen siyaseten, hiçbir vaatte bulunmayan bu karşıtlık üzerinden geliştirilen propagandaya gördüğüm kadarıyla fazla aldırış etmeyecektir, bu söylenen sözleri dikkate almayacaktır.”

Yaptırmama Odaklı Kampanya Erdoğan ve AK Parti’ye Yarayacaktır

“Bir taraf yapılanları anlatarak, onları referans vererek yapılacak yeni şeyleri anlatmaya gayret ediyor, diğer taraf ise iktidara geldiklerinde yaptırmayacak olduklarını söyleyen bir kampanya yürütüyor. Otomobil yaptırmayacağız diyenler geçmişte zaten Türkiye’de otomobil yapılmamasına neden olmuşlardı. Türkiye 1940lı yıllarda uçağını yapacakken, aynı zihniyet bu uçağı yaptırmadı. Türkiye, 1961 yılında devrim arabalarını yapacakken onlara müsaade edilmedi. Türkiye’nin İtalyanlarla yapacağı savaş uçağı anlaşması karanlık odadan gelen bir telefonun ‘bu anlaşmayı yapmayın’ telkini üzerine yapılamadı. Türkiye 1978’li yıllarda kendi uçağını yapmış olsaydı, bugün yerli uçak sanayinde çok önemli bir mesafe kat etmiş ve rekabet etmiş olacaktı. Geçmişte Boğaz Köprüsünün yapılmasını istemeyenlerin kafa yapısının 2018 yılında da ortaya çıkıyor olduğunu görmekten utanıyoruz ve bundan büyük bir acı duyuyoruz. Anlaşılmaz bir şekilde yaptırmamak, yapılanları bozmak üzerinde gelişen bir seçim kampanyası var. Ancak, bunun süreç ilerledikçe Sayın Erdoğan’a ve AK Parti’ye önemli bir artı olarak döneceğini görüyoruz. Türkiye’nin önündeki bu hayati süreçte 24 Haziran’ın yeni bir başlangıç olacağını, yeni bir kapının açılışı olacağını hissediyoruz.”

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, iftar yemeği öncesinde ise Küçükçekmece Belediyesi Müzik Akademisini ziyaret etti.  

(06.06.2018)

  • 15.jpg
  • 13.jpg
  • 16.jpg
  • 10.jpg
  • 5.jpg
  • 9.jpg
  • 4.jpg
  • 3.jpg
  • 14.jpg
  • 12.jpg
  • 2.jpg
  • 6.jpg
  • 11.jpg
  • 8.jpg
  • 7.jpg
  • 1.jpg