Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: "Türkiye uzun yıllar boyunca devletle milletin ayrı tellerden çaldığı bir ülkeydi. Allah'a çok şükür AK Parti'nin 15 yıllık mücadelesi sırasında, ondan önceki Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında verilen mücadeleler sonrasında çok şükür bugün devletle millet kaynaşması gerçekleşmiş oldu."
Bakan Kurtulmuş: "Valimizden rektörümüze, emniyet müdüründen cumhuriyet başsavcımıza, milletvekilimizden belediye başkanımıza, bakanlarımıza kadar herkes milletin hizmetkârıdır."
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Ordu'da yapılacak 20 yeni tesisin temel atma törenine katıldı.
Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Orman ve Su İşleri Bakanlığının Ordu'da çok önemli işler yaptığını söyledi.
Son yıllarda Ordu'da yapılan yatırımlarla ilgili bilgiler veren Bakan Kurtulmuş, kente eğitim alanında 242.2 milyon, sağlık alanında 215.1 milyon liralık yatırım yapıldığını belirtti.
Yakın zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden şehirdeki belediyelere hizmet için 1.6 milyon liraya yakın aktarım yapıldığını ifade eden Bakan Kurtulmuş, vazifelerinin millete hizmet etmek olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
"Tüm bu başarıların arkasındaki temel meseleyi iyi görmemiz gerekiyor. Türkiye, aynı Türkiye. Türkiye'nin yer altı kaynakları artmadı. Türkiye'ye dışarıdan para gelmedi. Türkiye başka bir olağanüstü buluşla ekonomik imkanlarını genişletmedi. Türkiye'nin bu başarısının arkasında bir kaç tane temel unsur vardır. Bunların en başında gelen husus devlet millet kaynaşmasıdır. Türkiye uzun yıllar boyunca devletle milletin ayrı tellerden çaldığı bir ülkeydi. Devlet başka, kapalı bir takım kapıların arasında var olan kurumdu. Devlet dediğiniz şey, sadece soğuk binalardan ibaretti. Allah'a çok şükür AK Parti'nin 15 yıllık mücadelesi sırasında, ondan önceki Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında verilen mücadeleler sonrasında çok şükür bugün devletle millet kaynaşması gerçekleşmiş oldu."
"Valimizden rektörümüze, emniyet müdüründen cumhuriyet başsavcımıza, milletvekilimizden belediye başkanımıza, bakanlarımıza kadar herkes milletin hizmetkarıdır." diyen Bakan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Hiç kimsenin millet adına almış olduğu bu sorumluluktan dolayı en ufak bir ayrımcılığı, ayrıcalığı yoktur. Millet de göreve getirmiş olduğu bu insanlara hizmet edecek ahali değil, kendisine hizmet edilecek mübarek bir kitledir. Dolayısıyla AK Parti'nin 15 yıllık başarısının altındaki temel neden budur. Millete hizmet bizim için ibadet mesafesinde bir şeydir. Ne kadar çok milleti devletle kaynaştırırsanız kaynaştırın yöneticileriniz aşk sahibi değillerse, yöneticileriniz gerçekten yürekten işleri yapmıyorlarsa o zaman o kaynaşmadan da bir sonuç çıkmıyor. İşte bu başarının arkasındaki önemli hususlardan birisi aşkla millete hizmet etme sevdasıdır. Aşkla mücadele edersiniz ama iyi yönetim içerisinde değilseniz, sonuç almanız da mümkün değildir. Bütün bu başarıların arkasında gerçekten iyi bir yönetim, aşkla mücadele eden kadrolar ve millet devlet kaynaşmasının olduğunu hiç unutmayalım. Bu üçlüden birisini kaybedersek işlerimiz sarpa sarar. İşlerimizi yeterince güçlü bir şekilde yapabilmemiz, sonuç alıcı bir şekilde yapabilmemiz mümkün değildir."
Dünyanın birçok yerinde Müslüman halkların yaşadığı olumsuzluklara da değinen Bakan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Arakan'daki Müslümanları görüyorsunuz. 485 bin kişi yerini yurdunu bir kaç hafta içerisinde terk etmek zorunda kaldı. Suriyeliler bir yerde şanslıydı, gelebilecekleri Türkiye vardı. Geldikleri Türkiye'de, bu milletten Allah razı olsun bir ekmeğin yarımını Suriyeli dostları, kardeşleriyle paylaştı. Arakanlılar zar zor Bangladeş sınırlarına gittiler. Gittikleri yerde de öyle yürekler açılarak ev sahipliği içerisinde 'hoş geldiniz' denmedi."
Türkiye'nin DAEŞ, PYD,PKK gibi terör örgütleriyle komşu olduğunu hatırlatan Bakan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Öteki tarafta Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin referandum tehdidiyle yeni bir çalkalanmanın eşiğinde olan bir bölgedeyiz. Bütün hepsi güney sınırımızda. Bütün hepsi dünyanın merkezinde olduğu bu coğrafyayı yeniden cetvellerle çizerek parçalamak istiyor. Ve gözlerine batan bu planlarını bozabilecek tek ülke olarak da Türkiye'yi görüyorlar. Onun için güçlü olmak, çok kuvvetli olmak, çok sağlam durmak mecburiyetindeyiz. İşimizin zor olduğunu ama önümüzün açık ve geleceğimizin aydınlık olduğunu ifade etmek isterim."
(21.09.2017)