Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: "Geçmişte özellikle çok büyük tarihi eserlerimiz yerlerinden sökülerek, metropolitan ülkelerde sergileniyor. Bunların çalıntı olduğu biline biline bunlar müzayedelerde müzayede, sergi konusu oluyor. Bu gerçekten insanlık adına utanç verici bir tutumdur. Hepimizin bu utanç verici tutumla mücadelede iş birliğine ihtiyacımız var"
Bakan Nabi Avcı: "Geçtiğimiz ay, İsviçre'den, Perge kökenli buradan götürülmüş Heracles lahdinin ülkemize iadesi kararını aldık, hukuki mücadele sonucunda. Önümüzdeki günlerde onu ülkemize getireceğiz"
Bakan Nabi Avcı: "Özellikle Irak'taki ve Suriye'deki savaş koşullarından veya yasal otoritenin ortadan kalmasından kaynaklanan ve gittikçe artan eski eser kaçakçılığıyla mücadele konusunda Türkiye örnek bir tavır sergiliyor"
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Geçmişte özellikle çok büyük tarihi eserlerimiz yerlerinden sökülerek, metropolitan ülkelerde sergileniyor. Bunların çalıntı olduğu biline biline bunlar müzayedelerde müzayede, sergi konusu oluyor. Bu gerçekten insanlık adına utanç verici bir tutumdur. Hepimizin bu utanç verici tutumla mücadelede iş birliğine ihtiyacımız var." dedi.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından, Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen, "Doğal, Kültürel ve Somut Olmayan Miras" temalı Afrika-Türkiye Deneyim Paylaşımı Yuvarlak Masa Toplantısı, Bakan Avcı başkanlığındaki oturumlarla devam ediyor.
Toplantıya katılan 37 Afrika ülkesinden UNESCO milli komisyon genel sekreterleri, öneri ve sorunları dile getirdi. Benin UNESCO Milli Komisyonu Genel Sekreteri Fassinou Allagbada'nın, Fransızlar tarafından, kendi ülkelerinden çalınan tarihi eserlerin geri alınması konusunda çok uğraştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirterek, bu konuda destek beklediklerini ifade etti.
Bakan Nabi Avcı, burada yaptığı konuşmada, çıkan önerilerin işbirliğinin şart olduğunu gösterdiğini belirterek, herkese katkılarından dolayı teşekkür etti.
Türkiye'nin son 5 yılda Afrika'daki 12 büyükelçilik sayısını 39'a çıkardığını vurgulayan Bakan Avcı, Afrika ülkelerinin de Türkiye'deki büyükelçiliklerinin sayısının 33'e ulaştığını, bunun ülkeler arasındaki ilişkilere büyük potansiyel vaat ettiğini gösterdiğini belirtti. Avcı, iş birliği önerilerinin bu potansiyelin doğrulanması anlamına geldiğini, birlikte güzel işler yapabileceklerini kanıtlayan öneriler geldiğini anlattı.
Üzerinde çok durulan, dünya miras listesine girecek eserlerin envanterinin oluşturulması, belgelenmesi, dijitalleştirilmesi, yayınlanması ve kabulü sürecinde yapılacak çalışmalara değinen Nabi Avcı, Türkiye'nin UNESCO Milli Komisyonunun iyi bir birikim oluşturduğunu söyledi.
Bakan Nabi Avcı, pek çok ülkenin değerli kültür varlıklarına sahip olmasına rağmen adaylık dosyalarının hazırlık sürecinde yeterince eğitimli uzman olmadığı için bu eserlerini dünya miras listesine kaydettiremediğini dile getirdi. Türkiye'nin de geçmişte buna benzer sıkıntılar yaşadığını ifade eden Avcı, sadece dosyalardaki teknik eksikler nedeniyle bazı eserlerin dünya miras listesine girişinin geciktiğini ve bunun ortak bir sorun olduğunu anlattı.
"Heracles Lahdini Ülkemize Getireceğiz"
Pek çok ülkenin ortak sorununun, ülkelerden kaçırılan tarihi ve kültürel eserlerin iadesi meselesi olduğunun altını çizen Bakan Avcı, şunları kaydetti:
"Benzer sorunlarla biz de karşılaşıyoruz. 25 Nisan'da New York'ta bir müzayede yapılacak. Ülkemizden götürülmüş Kilia tipi bir idol satışa sunulacak. Biz gerekli yasal girişimlerde bulunuyoruz ama bu yasal girişimler maalesef çok uzun zaman alabiliyor. Daha da çok teknik, hukuk bilgisi ve mücadele süreci gerektiriyor. Evet bunları yapıyoruz, bunlarda başarılı olduğumuz örnekler de var. Geçtiğimiz ay, İsviçre'den, Perge kökenli buradan götürülmüş Heracles lahdinin ülkemize iadesi kararını aldık, hukuki mücadele sonucunda. Önümüzdeki günlerde onu ülkemize getireceğiz ama her zaman bu kadar şanslı olmayabiliriz."
1970 sözleşmesini anlatan Bakan Avcı, kültür varlıklarının ithalinde, ihracında, mülkiyet transferinde, sahipliğinde ve kaçakçılığın önlenmesinde alınacak tedbirle ilgili sözleşme olduğunu belirtti.
"Ne yazık ki bu sözleşme üye ülkelerde, hukuki bir ceza soruşturması yürütülmesini sağlayan bir yaptırım gücüne sahip değil. Yani ceza soruşturmasına tabi olmuyor bunları yapanlar." Diyen Nabi Avcı, şöyle konuştu:
"Türkiye'de bu konuda çok ciddi bir mücadele söz konusudur. Özellikle Irak'taki ve Suriye'deki savaş koşullarından veya yasal otoritenin ortadan kalmasından kaynaklanan ve gittikçe artan eski eser kaçakçılığıyla mücadele konusunda Türkiye örnek bir tavır sergiliyor. Bütün gümrüklerimize Irak'tan veya Suriye'den bölgeden kaçırılabilecek tarihi eserlerle ilgili bilgiler içeren kataloglar hazırladık. Gümrük çalışanlarımızın tarihi eser kaçakçılığı konusunda daha duyarlı olmaları, bu konularda yetkin gözlemlerde bulunmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Ama Avrupa'da ve Amerika'da, metropolitan ülkeler, maalesef ülkelerimizin ve ülkemizin tarihi eserleri konusunda bu haklı taleplerine yeterince duyarlı davranmıyorlar. Bu konuda sağlam bir iş birliği oluşturmamız gerekiyor."
Tarihi eserlerin kaçırılmasının sadece belirli ülkelerin değil, herkesin sorunu olduğunu vurgulayan Bakan Nabi Avcı, Türkiye'nin doğudan batıya kuzeyden güneye açık hava müzesi olduğunu vurguladı.
Bakan Avcı, "Burada pek çok ülkelerin kalıntıları var. Bunların yurt dışına kaçırılması konusunda çok ciddi tedbirlerimiz var. Buna rağmen geçmişte özellikle çok büyük tarihi eserlerimiz yerlerinden sökülerek, metropolitan ülkelerde sergileniyor. Bunların çalıntı olduğu biline biline bunlar müzayedelerde müzayede, sergi konusu oluyor. Bu gerçekten insanlık adına utanç verici bir tutumdur. Hepimizin bu utanç verici tutumla mücadelede işbirliğine ihtiyacımız var." diye konuştu.
Nabi Avcı, Türkiye olarak bu konudaki birikimleri, yaşadıkları deneyimleri, başarılı oldukları hukuki mücadelelerin sürecini paylaşacaklarını anlattı.
Yasa dışı girişimlerle daha etkin şekilde mücadele edeceklerini vurgulayan Avcı, kültürel mirasın muhafazası, ekonomik katkıları artırması, turizm konusu başta olmak üzere her alanda Türkiye'nin iş birliğine hazır olduğunu ifade etti.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine de değinen Avcı, yurt dışında açılan okullar konusunda herkesten dikkatli olmalarını istedi. Bakan Nabi Avcı, "Türk okulları" adı altında faaliyet gösteren okullarla ilgili Türkiye'den Milli Eğitim Bakanlığı ve Maarif Vakfından gerekli bilgi desteğinin sağlanabileceğini kaydetti.
(21.04.2017)