Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: "(İzmir Agorası Ören Yeri) Duvar yazıları bildiğim kadarıyla dünyada örneği pek az olan türden buluntular. Biz sadece buradaki duvar yazılarıyla bile İzmir'e ayrı bir cazibe kazandırabiliriz. Bakanlık olarak bu büyük birikimi dünyaya tanıtmayı ayrıca gündemimize alıyoruz."
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İzmir'in Konak ilçesinde Basmane semtindeki tarihi yapılar hakkında bilgi aldı ve İzmir Agorası Ören Yeri'nde incelemelerde bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, İzmir'in Basmane semtinde araştırmacı-yazar Orhan Beşikçi'den tarihi yapılar hakkında bilgi aldı.
Semtteki temasları sırasında gördüğü mescidin "İslami Eserleri Müzesi" haline getirilmesi gerektiğini belirten Bakan Avcı, Altınpark Arkeolojik Kazı Alanı'nda bir süre önce durdurulan kazı çalışmalarına devam edilmesini istedi.
Daha sonra İzmir Agorası Ören Yeri'ni gezen Bakan Avcı, Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy'dan çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Bakan Avcı, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, Helenistik, Roma ve Osmanlı dönemlerinden eserleri barındıran İzmir Agorası'nın tarihin değişik katmanlarından örneklere ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Agora'da başarılı bir kazı çalışmasının yapıldığını ifade eden Bakan Avcı, şöyle konuştu:
"Buradaki arkeolojik tarihi mirasın değerini bildiğimiz ve tanıttığımız söylenemez. Buradaki duvar yazıları bildiğim kadarıyla dünyada örneği pek az olan türden buluntular. Hem o dönemin gündelik hayatına hem dini ve kültürel anlayışlarına ışık tutacak duvar yazıları, grafitiler var. Dünya Pompei'deki duvar yazılarını biliyor. Biz sadece buradaki duvar yazılarıyla bile İzmir'e ayrı bir cazibe kazandırabiliriz. Üniversitemizin yaptığı kazılar da buna destek oluyor. Yayınlara da başlandı. New York Üniversitesiyle birlikte hazırladıkları çalışma, buranın bütün dünyada tanınmasına vesile olacak. Biz de bakanlık olarak bu büyük birikimi dünyaya tanıtmayı ayrıca gündemimize alıyoruz."
Turizm tanıtma stratejisinde radikal bir değişiklik yaptıklarını, artık Türkiye'yi sadece deniz, kum ve güneş ülkesi olarak değil sağlık, termal, kongre ve arkeoloji turizminin de merkezi olarak tanıttıklarını anlatan Avcı, ülkenin baştan başa bir açık hava müzesi olduğunun altını çizdi.
Avcı, İzmir Agorası'nın bugüne kadar korunmuş olarak gelmesinde bölgenin kabristan olmasının da etkisinin bulunduğuna işaret ederek, "Artık buranın korunmasını sadece kabristanda yatanlara emanet edemeyiz. Bundan sonra sadece devlet olarak değil millet olarak, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler olarak bu eserlere sahip çıkmalıyız, daha fazla tanınması için gayret göstermeliyiz." diye konuştu.
(19.03.2017)