Kültür ve Turizm Bakanı Avcı: "Burası bizzat kurucu şeyhin şahsından da görüleceği üzere ruh ve beden ayrımı gözetmeyen, her ikisinde de hasletlerin geliştirilmesi için hizmet edenlerin buluştuğu bir ocaktır. Bu, bizim kültür anlayışımızı da çok güzel özetleyen bir müessese"
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Okçular Tekkesi Kurucu Şeyhi Şeyh Hamdullah Efendi'ye ait el yazması Mushaf-ı Şerif'in tıpkıbasımının Okçular Vakfındaki teslim törenine katıldı ve Şeyh Hamdullah Efendi'ye ait el yazması Mushaf-ı Şerif'i Vakfa teslim etti.
Bakan Avcı, Okçular Vakfının ruh ve beden ayrımı gözetmeyen, her ikisinde de hasletlerin geliştirilmesi için hizmet edenlerin buluştuğu bir ocak olduğunu belirtti ve "Bu bizim kültür anlayışımızı da çok güzel özetleyen bir müessese." dedi.
Şeyh Hamdullah Efendi'nin, Sultan 2. Bayezid'in gençlik ve çocukluk arkadaşı olduğunu belirterek, vakfın ayakta kalması ve hizmetlerin devamı için gayret gösterenlere teşekkür eden Bakan Avcı, vakfın başarılarının devamını diledi.
Vakfın sadece İstanbul ve Türkiye için değil, bütün İslam dünyası için örnek bir müessese olduğunu ifade eden Bakan Avcı, "Burada birçok şey bir arada bir anlam bütünlüğü içerisinde sergileniyor. Burası bizzat kurucu şeyhin şahsından da görüleceği üzere ruh ve beden ayrımı gözetmeyen, her ikisinde de hasletlerin geliştirilmesi için hizmet edenlerin buluştuğu bir ocaktır. Bu, bizim kültür anlayışımızı da çok güzel özetleyen bir müessese." diye konuştu.
Vakıftan hayırlı hizmetler yapacak gençlerin yetişmesini temenni eden Bakan Nabi Avcı, şöyle konuştu:
"Burası hem yaşayan bir müze. Daha önemlisi burası artık yaşayan bir tekke. Banilerinin dualarının inşallah tecelli ettiği yaşayan bir tekke haline geliyor. Şeyh Hamdullah, sadece okçu, hattat değildi. Pek çok vasfı, meziyeti ve sanatı icra eden Batılıların deyimiyle tam bir Rönesans adamıydı. 10 parmağında 10 marifet olanlara bunun adını verirlerdi. Bizde de bunun karşılığı hezarfendir."
Okçular Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Ali Haydar Yıldız da terör saldırılarında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek "Gündem terörle bulandırılmak isteniyor. Bizler, gerek Okçular Vakfı olarak gerekse de devlet ve hükümet olarak bu ideallerimizden, hedeflerimizden, 2023, 2053, 2071 hedeflerinden asla vazgeçmeyeceğiz." dedi.
Yıldız, Okçular Vakfında, İstanbul'un fethine şahitlik eden bir mekanda olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu tekkenin kurucu şeyhi olan Şeyh Hamdullah'ın medeniyete ve inanca hizmet anlamında yaptığı eserleri yad etmek ve bunu gündeme taşımak anlamında bir etkinliği icra etmekten de geri durmayacağız. Fert ve kurum olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bize düşen ne ise bulunduğumuz konumda ne yapmamız gerekiyorsa... Dünyanın en iyi okçularını yetiştirmek, medeniyet, inanç, gelenek ve bu millete ait değerleri sahiplenmek, kurumsal olarak geleceğe aktarma konusunda Okçular Vakfının sorumluluğu vardır."
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da Şeyh Hamdullah Efendi'ye ait el yazması Mushaf-ı Şerif'in Okçular Vakfı'na gelmesinin çok önemli olduğunu belirterek "Artık Okçular Tekkesi bugün itibarıyla yaşayan bir müzedir. Bugün bu minik müze, Şeyh Hamdullah Efendi'ye ait el yazması Mushaf-ı Şerif'nin tıpkıbasımının buraya gelmesiyle yaşayan bir müze olmuştur." dedi.
Tekkemizin Geleneği Çok Zengin
Okçular Vakfı Kurucu Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ise millet olarak geçmişle olan bağların yeniden kurulduğunu, Türkiye'ye yönelik terörist saldırıların milleti bu yürüyüşünden alıkoyamayacağını bilakis şehitlerin yolu aydınlattığını anlattı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Geçmişimizle koparılmış olan bağlarımız, silinmiş olan hafızamız işte Okçular Vakfı gibi kurumlar bünyesinde yaptığımız çalışmalarla yeniden kendi kimliğimizi kazanmamızı, öz güvenimizi inşa etmemizi sağlıyor. Şeyh Hamdullah Efendi'nin Mushaf-ı Şerif'i her gün isteyeceğiniz bir güzelliğe sahip. Şeyh Hamdullah Efendi hem hattatların kutbu olarak değerlendirilir. Hem çok başarılı bir okçu hem de terzi. Elinden gelmeyen iş yok. Tekkemizin geleneğinin ne kadar zengin olduğunu bize gösteriyor. Bu topraklarda yaşayan bu milletin geçmişinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. İnşallah biz, Okçular Vakfı bünyesinde böyle çok yetenekli, çok yönlü, hem okçu hem hafız hem hattat nice gençler yetiştirmeye muvaffak oluruz."
Konuşmaların ardından Bakan Avcı, el yazması Mushaf-ı Şerif'in tıpkıbasımını Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Yıldız'a tevdi etti.
Bakan Avcı ve beraberindekiler kendilerine ayrılan alana giderek ok atışı da yaptı.