Milyonların "gel" çağrısına koştuğu Hazreti Mevlana'nın kabrinin bulunduğu Mevlana Müzesi, geride kalan yılda 2 milyon 429 bin 31 ziyaretçi ile İstanbul'daki Topkapı ve Ayasofya müzelerinin de önüne geçerek birinci sırada yer aldı.

Türkiye genelinde en çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Mevlana Müzesi, 2016'da çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırladı.

Ziyaretçi yoğunluğunun her yıl arttığı Mevlana Müzesi, 2014'de 2 milyon 89 bin 41, 2015 yılında da 2 milyon 571 bin 267 kişiyle kendi rekorunu kırdı. Geçen yıl müze ve ziyaretçi sayısında il bazında ise Konya, İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer aldı.

Konya Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Mevlana Müzesi'nin 2016'da da binlerce kişiyi ağırladığını söyledi.

Yarar, Mevlana Müzesi’nin 2016 yılında 2 milyon 429 bin 31 ziyaretçi ile Topkapı ve Ayasofya müzelerinin de önüne geçerek ziyaretçi sayısı bakımından Türkiye'deki müzeler arasında birinci sırada yer aldığını belirtti.

Müzeyi  2015 yılında Şeb-i Arus törenlerinin gerçekleştirildiği 7-17 Aralık tarihlerinde 83 bin 94 kişinin ziyaret ettiğini aktaran Yarar, “2016 yılının aynı döneminde 72 bin 878 kişiyi misafir ettik. İlimiz ve müzemizin ziyaretçi sayısını artırabilmek için gerek sektör temsilcileri, gerekse bazı kamu kurum ve kuruluşları ile görüşmelerimizi sürdürüp, ulusal ve uluslararası birçok fuarı yakından takip ediyoruz. Öte yandan Hazreti Mevlana'nın öğretilerinin daha fazla kitleye ulaşabilmesi amacıyla önümüzdeki günlerde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruşlarının yer alacağı geniş kapsamlı istişare toplantıları düzenlemeyi planlıyoruz." ifadelerini kullandı

Yarar, Türkiye'de son dönemde yaşanan sıkıntılar, özellikle 15 Temmuz'da atlatılan ciddi badirenin ardından milletçe gösterilen bir ve beraber olma vurgusunu, Mevlana'nın eserlerinde de ortaya koyduğunu vurguladı.

Hz. Mevlana'nın 743. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin temasının "Birlik vakti" olarak belirlendiğini hatırlatan Yarar, şunları kaydetti:

"Mevlana'nın eserlerindeki 'birlik vakti, birlik demi, birlik anı' terkibiyle yola çıktık. Ona göre Hakk'a vuslat ve Hakk'ın marifetinden tat almanın yolu da insanlarla bir olmak, birlik olmaktır. Milletimizi de aydınlığa çıkaracak olan işte bu düşüncedir. Mevlana'nın tasavvufi dilinde esas olan tevhiddir/birliktir. 'Biz birleştirmeye geldik, ayırmak için gelmedik' sözü de esasen bunu ifade etmektedir."
(Kaynak AA)