“Almanya Bonn’da düzenlenen Dünya Miras Komitesi toplantıları Türkiye adına hep olumlu gelişmeler müjdeledi.

 

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile Efes Antik Kenti’nin resmen dünya mirası oluşuyla yaşadığımız gururlu sevince toplantıların son gününde bir yenisi eklendi. Gelecek yıl gerçekleşecek 40. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’na İstanbul’un ev sahipliği yapacağı 39. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda resmi olarak duyuruldu.

 

Tarihe yön veren birçok medeniyetin ve kişiliğin vatanı olan İstanbul, dün olduğu gibi bugün de her boyutuyla önemli bir destinasyon. Bu açıdan baktığımızda dünya mirası olarak kabul edilecek dosyaların İstanbul’da görüşülmesi toplantıya daha da büyük bir anlam yüklemekte. Hiç şüphe yok ki; İstanbul ve ülkemiz, adına ve ününe yaraşır bir ev sahibi olacaktır.

 

O tarihlerde dünyanın geçmişi ve geleceği İstanbul’da buluşacak. İstanbul’da gerçekleşecek toplantılarda taraf devletlerin Dünya Miras Listesi’ne aday gösterdikleri alanların dosyaları görüşülüp karara bağlanacak. Ayrıca gündemdeki Dünya Miras Alanlarının korunma durumları değerlendirilecek ve gerektiği durumlarda Dünya Miras Komitesi’nin işleyişine ilişkin kararlar alınacak.

 

Bu gelişmede gözden kaçırılmaması gereken bir diğer başlık da şudur: Yaklaşık 12 gün süren ve taraf devletlerin UNESCO Daimi Temsilcileri başkanlığındaki delegasyonları, danışma organları temsilcileri ve Dünya Miras Merkezi personeli olmak üzere bin kişinin üzerinde katılım olması beklenen bu toplantılar önemli bir tanıtım hareketi olacak ve kongre turizmine bir ivme kazandıracak.

 

Birbiri ardına gelen güzel haberler, aldığımız kararların ne kadar yerinde, attığımız adımların doğru yolda olduğunu göstermekte. Bakanlığımın sorumluluğundaki başlıklarda Türkiye, artık uluslararası arenada sözü dinlenen, hatırı sayılan ve ağırlığı olan bir konuma yükselmiştir.

 

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile Efes Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını yazdırmasının coşkusu ve heyecanı dinmeden böylesi bir haklı mutluluk daha yaşamamız vatan topraklarımızın zenginliği ve tarihi değerinin yanı sıra bir bütün olarak ülkemizin hedeflerine ulaşmaktaki gücünü de göstermektedir.

 

2016’da İstanbul’da görüşülecek aday dosyalar arasında Kars Ani Ören Yeri için hazırladığımız dosya da bulunmakta. İnanıyorum ki ‘Ani Kültürel Peyzaj Alanı’ dosyamızın bir dünya mirası olduğunu açıklamak bizim ev sahipliğimize kısmet olacak.

 

1985 yılından bu yana tarihi alanlarımızın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesinde emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.”