Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: "Düşünce özgürlüğü, toplumsal gerçekleri yansıtma gibi olumlu ifadeleri, olumsuz etkilere dönüştürmek kimseye bir kazanç sağlamayacağı gibi insan onur ve haysiyetinin onarılamaz şekilde incitildiği ve maalesef hayatların yitirildiği durumlarda da tasvip edilmesi, anlayış ve hoşgörü ile karşılanması mümkün değildir."
Bakan Mehmet Nuri Ersoy: "Bu milletin lütfuyla popülerlik olarak tanımladığımız bir konuma yükselen herkesin, halkımıza karşı bir sorumluluğu ve vefa borcu olduğunu unutmaması lazım."
Bakan Ersoy: "Hiçbir izlenme oranı, yahut maddi kazanç, insan hayatından değerli değildir ve yitirilen canı geri getiremez. Bozulan fiziki ve ruh sağlığını tedavi edemez."
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Düşünce özgürlüğü, toplumsal gerçekleri yansıtma gibi olumlu ifadeleri, olumsuz etkilere dönüştürmek, kimseye bir kazanç sağlamayacağı gibi insan onur ve haysiyetinin onarılamaz şekilde incitildiği ve maalesef hayatların yitirildiği durumlarda da tasvip edilmesi, anlayış ve hoşgörü ile karşılanması mümkün değildir." dedi.
Bakan Ersoy, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca çevrim içi olarak düzenlenen "Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin Rolü" konulu programa katıldı.
Kadına yönelik şiddetin vicdanları kanatmaya, toplumsal ve bireysel psikolojiyi olumsuz şekilde etkilemeye devam ettiğini belirten Bakan Ersoy, bu olayların hukuk, eğitim, aile, toplum gibi farklı başlıklar altında değerlendirilerek, alınan önlem, değişim ve iyileştirmelerle önüne geçilmesi için adımlar atıldığını söyledi.
Sosyal ve psikolojik destekler ile devletin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının mağdurların yanında olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, "Ancak şiddetin her türlüsü bir gündem maddesi olmaktan çıkana kadar başarılı olduğumuz yorumunu yapmayacağımızı da belirtmek isterim." diye konuştu.
Bakan Ersoy, Bakanlık olarak kültür-sanat adı altında üretilen, bu ciddi soruna karşın şiddeti adeta normalleştiren, halkın da "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, baskı veya istismar içeren yayın" şeklinde tepki ve şikayet alan yapım ve eserleri, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üzerinden takip ettiklerini dile getirdi.
Bakan Ersoy, şunları söyledi:
"RTÜK'ün bu konudaki adımlarını da takdirle karşılıyoruz. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki toplumumuzun bu denli tepki gösterdiği bir sorunda, kültür ve sanat gibi başlıklara sığınarak, sergilenecek olumsuz örnekleri asla tasvip etmiyoruz. Bu tip projelerin hiçbir şekilde desteklenmesi de söz konusu değildir ve olamaz. Düşünce özgürlüğü, toplumsal gerçekleri yansıtma gibi olumlu ifadeleri, olumsuz etkilere dönüştürmek kimseye bir kazanç sağlamayacağı gibi insan onur ve haysiyetinin onarılamaz şekilde incitildiği ve maalesef hayatların yitirildiği durumlarda da tasvip edilmesi, anlayış ve hoşgörü ile karşılanması mümkün değildir."
"Hiçbir İzlenme Oranı İnsan Hayatından Değerli Değildir"
RTÜK raporlarında özellikle dizi yapımları ile beceri ve direnç yarışmaları ardından da reality şovların, halktan şiddet, cinsel eşitliğe aykırılık, baskı ve istismar gibi başlıklarda çok yoğun tepki aldığını belirten Bakan Ersoy, sanat ve sanatçının birey ve toplumun psikolojisine en güçlü olumlu katkıyı sağlayacak unsur olduğuna dikkati çekti.
Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu milletin lütfuyla popülerlik olarak tanımladığımız bir konuma yükselen herkesin, halkımıza karşı bir sorumluluğu ve vefa borcu olduğunu unutmaması lazım. Toplumun sorununu artırmak değil çözüm üretmek o da olamıyorsa üretenlere destek olmak herkesin sorumluluğudur. Yapımcılarımızın ve sanatçılarımızın projelere şekil verilirken, senaryolar kaleme alınırken, değerlendirilirken kazancın değil insanın yanında olmasını diliyor ve olacağına da inanıyorum. Unutmamak gerekir ki hiçbir izlenme oranı, yahut maddi kazanç insan hayatından değerli değildir ve yitirilen canı geri getiremez. Bozulan fiziki ve ruh sağlığını tedavi edemez."
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a, Bakanlık çalışanlarına üretilen politikalar ve hayata geçirilen uygulamalar dolayısıyla şükranlarını sunan ve kendi sorumluluk alanında halkın nabzını tutan RTÜK'e de teşekkür eden Bakan Ersoy, "İnşallah birlikte, ortak akıl ve vicdana ses vererek bu sorunların üstesinden gelecek, sağlıklı bir toplumu inşa etmeyi başaracağız." dedi.
Programa, ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Genel Müdürü İbrahim Eren, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin, yapımcılar Kerem Çatay, Şükrü Avşar, Birol Güven, Onur Güvenatam, Sürreyya Önal, psikiyatrist ve yazar Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, tiyatro, sinema ve dizi oyuncuları Ege Aydan, Ayşen İnci, Ayça Varlıer, gazeteciler Nazlı Çelik, Nermin Yurteri, Ayşe Böhürler, Gülcan Tezcan, Psikiyatrist Dr. Kemal Sayar, Psikolog Acar Baltaş, Prof. Dr. Ali Murat Varol, Alev Erkilet ve davetliler katıldı.
(25.11.2020)