Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İznik’te, Bursa Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilen İznik Tarihi Kıyı Bandı Rekreasyon ve Çevre Düzenlemesi Projesi ve restorasyon çalışmaları tamamlanan Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi.
İznik Gölü sahilinin açılışı için düzenlenen törende konuşma yapan Bakan Ersoy, turizm ve kültür anlamında kentlerin markalaşmasını sağlamanın ve bunu yaparken kentlerin özgün kimliklerini korumanın başlıca görevleri olduğunu söyledi.
Kentlerin kimliklerini yansıtmanın kendileri açısından önemli olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
"İnşa ettiğimiz alanlar, yapılar ve mekânlar, kentlerimizin kimliğini yansıtan, özüne sadık kalarak çağın gerçeklerine ve gereklerine uygun şekilde geliştiren, yenileyen unsurlar olmalıdır. Modern şehirlerin en önemli ihtiyaçlarının başında, hayatın insanlarımızın üzerine yüklediği, stres, telaş ve koşuşturmaya bir soluklanma fırsatı sunacak, zahmetsizce ulaşabileceği, sosyal ve fiziki imkânlarıyla rahatlamasına yardım edecek alanlar gelmektedir. Aynı zamanda kentlerimizin sahip olduğu değerlerin insanların farkındalığını artırarak korunmasına özen göstermemiz şarttır. İnsanlarımız hayatlarına soyut ya da somut olsun, kullanımıyla yahut sadece varlığıyla değer katan unsurları kabullenir, sahiplenir ve bu da beraberinde korumayı getirir. İznik Tarihi Kıyı Bandı Rekreasyon ve Çevre Düzenlemesi projesini bu bağlamda değerlendiriyor ve önemli görüyorum."
Sahil bandının 3,5 kilometre uzunluğunda 135 bin metrekare alana sahip olduğunu aktaran Bakan Ersoy, "Ana yola bağlanan araç yolları önemli olmakla beraber, bisiklet yolu, çocuk oyun alanları ve yayalar için yürüyüş ve koşu yolları bu alanın asıl amaçlarına hizmet edecek önemli noktalardır. Peyzaj uygulamaları, çevre düzenlemeleri, aydınlatmalarla görsel olarak da gerçekten başarılı bir çalışma gerçekleştirildiğini görüyoruz. Halkımıza fiziki imkanlarıyla önemli bir yaşam alanı kazandırılmışken İznik için de yeni bir cazibe merkezi hayat bulmuş oldu." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, sahil bandının İznik'e ve Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.
Bursa Valisi Yakup Canbolat da yerel yönetimlerin şehirlerin gelişmesinde önemli vazifeler gördüğünü dile getirerek yapılan çalışmanın kentin turistik değerini daha da artırdığını söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise İznik'in salgın öncesinde birçok ülke tarafından tur programları kapsamına alındığını ifade ederek kenti hak ettiği noktaya getirmek için çalıştıklarını kaydetti.
“Son 18 Yılda 55 Yeni Müzeyi Ülkemize Kazandırdık”
İznik’teki programına Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi'nin açılışıyla devam eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, açılışta yaptığı konuşmada, müze ve ören yerlerinin hem milli kültür hem de medeniyet mirasının ziynetleri olduğunu söyledi. Tarihi eserleri korumanın geçmişe bir vefa borcu olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
"Dünyada rakipsiz olduğumuz kültür ve arkeolojik zenginliğimizi turizm noktasında değerlendirerek ülkemize ve milletimize, uluslararası alanda hakkı olan ekonomik gücü, saygınlığı, tanınırlığı kazandırma sorumluluğunu taşıyoruz. Çok büyük bir memnuniyet vesilesidir ki son 18 yılda 55 yeni müzeyi ülkemize kazandırdık ve halihazırda 25 yeni müzenin uygulama ve proje çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu sürede yine 154 müzemizi yeniledik ve 40 müzemizde de restorasyon çalışmalarına devam ediyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanımızın milli değerlerimize ve kültür varlıklarımıza karşı sergilediği sahiplenmeyi, gösterdiği hassasiyeti ve bunlara yönelik çalışmalara verdiği desteği özellikle belirtmek isterim. Bakanlığımız kamu diplomasisinden kültür ve turizm faaliyetlerine kadar küresel ölçekte birçok rol oynarken, devletin en üst iradesinin arkamızda durması sorumluluğumuzu arttırmakta ancak o yükü kaldırmada, hızlı ve doğru hamleleri yapmada büyük bir itici güç olmaktadır. Bu açılış vesilesiyle kendilerine bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum."
Bakan Ersoy, pandemi sürecinde yaklaşık 2,5 ay kapalı olan müze ve ören yerlerini 1 Haziran itibarıyla kontrollü normalleşme sürecinin tüm kurallarına uygun şekilde ziyaretçilere açtıklarını belirterek şunları kaydetti:
"İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzemiz de bugün bu kervana katılıyor. Şu anda gerçekten heyecan verici bir kültür varlığının karşısındayız. 6 asrı geride bırakmış bu muazzam eser. Osmanlı mimarisinin erken dönem örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahip. Bildiğiniz gibi Nilüfer Hatun İmareti 1960 yılından başlayarak 2012 yılına kadar Prehistorik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet vermekteydi. İmaretin bulunduğu bölgenin tam bir kültür sahası olarak değerlendirilmesi ve yeni arkeoloji müzemizin de buraya yapılmasını düşünmüş olsak da maalesef sergileme açısından yeterliliğin karşılanamayacağını gördük. Elbette ki ilk önceliğimiz daima kültür varlıklarımızın korunması olmuştur. Kimliğine ve dokusuna uygun şekilde değerlendirmek ve hizmete sunmak ise korunması esasından ödün vermemek kaydı ile ikinci önceliğimizdir."
Bu prensiplerine bağlı olarak arkeoloji müzesini Vakıflar Bölge Müdürlüğünün mülkiyetindeki bir alana yaparak İznik'e kazandıracaklarını açıklayan Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Açılışını gerçekleştirdiğimiz Nilüfer Hatun İmareti ise özgün kimliğine çok yakışan bir şekilde Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet verecek. 'Müzemizde tarih sizi kapıda karşılıyor' desek doğru ifade etmiş oluruz. İslami mezar taşları, kuyu bilezikleri, çeşme ve kitabeler ecdadımızın estetik anlayışına bir kapı açarken, fikri dünyasıyla da bağ kurmamızı sağlayacaktır. Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki. Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmalarını, aslında bu nesnelerin bir öznenin, bir insanın fikri ve fiili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum. Müzeler ve ören yerleri bu etkileşimi sağlayabildiği ölçüde başarılıdır."
Bakan Ersoy, müzenin iç mekân teşhirinin de zengin bir sunuma sahip olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"İznik çinisine ait örneklerin, çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin, dini ve sosyal yaşamı yansıtan canlandırmaların yer aldığı bu mekânda ziyaretçilerimiz tarihin tarihi kucakladığına şahit olacak. Müzemizde iç kısımda 558 ve bahçede 90 olmak üzere toplam 648 eser sergileniyor. Ayrıca bir süre daha Roma ve Bizans dönemine ait eserleri burada muhafaza edeceğiz. Arkeoloji müzemiz açıldıktan sonra bu parçaları oraya alacağız. İznik binlerce yıllık geçmişinde, medeniyetlerin derin izler bıraktığı muazzam bir kültür coğrafyasıdır. Bu toprakların sahip olduğu zenginliği korumak ve hem bölgeye hem ülkemize kazandırmak ciddi bir sorumluluktur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu bilinçle çalışacağımızı ifade ediyor ve Nilüfer Hatun İmareti'nin restorasyonunda emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Hem tarihi miras değeriyle hem Türk İslam Eserleri Müzesi kimliğiyle İznik'e ve ülkemize en güzel şekilde hizmet etmesini temenni ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı.
Merkez Yıldırım ilçesi Yeşil Mahallesi'ndeki Türk İslam Eserleri Müzesi'nin restorasyon nedeniyle kapalı olduğunu anımsatan Bakan Ersoy, müzenin ekim ayında kapılarını açacağını sözlerine ekledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un İznik programına Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa Milletvekilleri Efkan Efkan Âlâ ve Hakan Çavuşoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta eşlik etti.
Açılışın ardından Yalova’ya geçen Bakan Ersoy, Yalova Belediyesi’ni ziyaret etti. Yalova Valisi Muammer Erol, AK Parti Yalova Milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş ve Meliha Akyol, Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk ile bir araya geldi. Belediye ziyaretinin ardından Bakan Ersoy, AK Parti Yalova İl Başkanlığında İl Yönetimi ve ilçe belediye başkanlarıyla bir araya geldi.
Bakan Ersoy, Yalova'nın Termal ilçesinde bulunan Sağlık Bakanlığına ait tesisleri gezerek incelemelerde bulundu ve çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Gazetecilere açıklama yapan Bakan Ersoy, termal turizmin Türkiye için önemli olduğuna değinerek Yalova'nın değerli kaynaklara sahip olduğunu ancak gereken gelişmeyi gösteremediğini ifade etti.
Bakan Ersoy, tesisleri gezdiğini ve incelediğini dile getirerek, "İlgili bakanlıklarla da görüşüp buradaki alanları en iyi şekilde değerlendireceğiz. Yalova'nın konumu çok önemli bir yerde. Bizim üç tane büyük şehrimizin tam ortasında; hem İstanbul, hem Bursa, hem de Kocaeli var. Hem karadan yeni İzmir otobanıyla birlikte hem denizden ulaşımı çok kolay. O yüzden burada ne yapsanız tutar. Çok değerli termal kaynağı var. Uluslararası termal oteller, sağlık otelleri merkezi haline gelebilir. Değerlendireceğiz, proje yapmaya çalışacağız burayla ilgili. İlgili bakanlıklarla görüşüp Yalova halkının görüşünü alıp doğasına en uygun yer haline getireceğiz." diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Karaca Arboretum Canlı Ağaç Müzesi'nde de incelemelerde bulunarak yetkililerden tesis hakkında bilgi aldı ve hatıra fotoğrafı da çektirdi.
(03.07.2020)