Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) 23. kez kapılarını açtı.
Açılış törenine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2018 yılına ait turizm verilerini açıkladı.
Bakan Ersoy ayrıca, bu yıl içinde hayata geçirilmesi planlanan Turizm Geliştirme Fonu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda yapılması öngörülen değişiklikler hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Turizm sektörünün profesyonellerini ve dünyanın dört bir yanından seyahat fırsatlarını yakalamak isteyen turisti bir araya getiren Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) açılışı, İstanbul TÜYAP Kongre Merkezi’nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımlarıyla yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy törende yaptığı konuşmaya, TÜİK tarafından açıklanan turizm istatistiklerini paylaşarak başladı. 2023 hedeflerini revize ederek 70 milyon ziyaretçi sayısına ve 70 milyar dolar turizm gelirine ulaşmayı amaçladıklarını belirten Bakan Ersoy, “2018’de yabancı ziyaretçi sayısı 39 milyon 488 bin 401’e yükseldi. Yurt dışında ikamet eden 6 milyon 624 bin 191 vatandaşın da dahliyle, toplam 46 milyon 112 bin 592 turist ülkemizi ziyaret etti.” dedi.
Bakan Ersoy, turizm gelirinin 29,5 milyar doları aştığının altını çizerek, yükselen kişi başı gecelik gelir hakkında da bilgi verdi. Bakan Ersoy, bu gelirdeki yükselişi “Bu, bizim için önemli olan bir veri. 2017’de kişi başı gecelik gelirimiz 63,2 dolar olarak gerçekleşti. 7 Şubat’ta kesin olarak açıklanacak olmakla birlikte, 2018’de tahmini kişi başı gecelik gelirimiz 66,5 dolara çıktı.” sözleriyle duyurdu.
2023 yılı için konulan hedefler içerisinde, 70 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmanın zor olmadığını belirten Bakan Ersoy, “Kişi başı gelirimizi yüzde 50 oranında arttırmamız gerekiyor. İşin meşakkatli kısmı burada. Artık konaklama dışı harcaması yüksek nitelikli turiste geçiş yapmamız, bir üst lige çıkmamız gerekiyor. Çünkü kişi başı gelirde yüzde 50 artışı sadece konaklama gelirlerini arttırarak sağlamamız mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
“Alt Yapıda Öncelikli Hedefimiz İnsan Kaynağı Olmalı”
Bakan Ersoy, turizme bakış açısının değişmesi ve maliyet yerine gelir odaklı turizme öncelik verilmesi gerekliliğine dikkat çekti. Arkeolojik ve kültürel değerlerimizin yanı sıra, sanat ve gastronomi alanlarındaki zenginliğimizin de ön plana çıkarıldığı turizm konseptlerinin geliştirilmesinin önemini vurgulayan Bakan Ersoy, tüm bunların yanı sıra nitelikli turistlerin gelişinin sağlanması için yeni alt yapıya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Bakan Ersoy, “Alt yapı denilince öncelikli hedefimiz insan kaynağı olmalı. Milli Eğitim Bakanlığı ile turizm meslek liselerinde yeni bir müfredat değişikliğine gittik ve bu liselerimizi kolej statülerine getirdik. Sisteme, Türkiye genelindeki turizm meslek liselerinden ilk etapta 11’i ile başlama kararı aldık, önümüzdeki ay itibarı ile hayata geçiriyoruz.” dedi. Bakan Ersoy yeni müfredat kapsamında, 20 Nisan-20 Ekim tarihleri arasında öğrencilerin anlaşmalı otellerde uygulamalı eğitim görmeye başlayacakları bilgisini paylaştı. Bakan Ersoy, “Hem sektörün en büyük ihtiyacı olan sezonluk personel ihtiyacının büyük bir kısmı karşılanmış olacak, hem de sektörün ihtiyaçlarına uygun ağırlıklı lisan bilen, bizim istediğimiz şekilde yetiştirilmiş insan kaynağını sektörün emrine sunmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
Nitelikli turistlerin aradıkları konforu satın alacak güçte olduklarını hatırlatan Bakan Ersoy, ikinci alt yapının ulaşım alanında geliştirilmesine yönelik çalışmaları da anlatarak, şunları kaydetti:
“Geçen aylarda Türk Hava Yolları ile bir protokol imzaladık. Ve Türk Hava Yolları ile yaptığımız protokole istinaden, Nisan ayı itibarı ile Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havaalanlarına, öncelikli olarak bize yoğun turist tedariki sağlayan ülkelerden, İngiltere, Almanya, Körfez ülkeleri, Rusya ve Ukrayna’dan tarifeli seferleri başlatma kararı aldık ve birkaç gündür de Türk Hava Yolları bu hatlardan istediğimiz destinasyonlara yeni tarifeli seferlerini açmaya ve açıklamaya başladı. Onlara da verdikleri destekten dolayı teşekkürlerimi iletmek istiyorum.”
“Yurt Dışında Oluşmuş Algıyı Tanıtım İle Değiştirmemiz Gerekiyor”
Bakan Ersoy, hem ulaşım hem de insan kaynağı alanında kaydedilecek ilerlemelerin sürdürülebilir olması için de bu yıldan itibaren tahsise açılacak yeni turizm alanlarında 12 ay turizm yapma özelliği olanlara öncelik verileceğini belirtti.
Bütün çalışmalara ilaveten, yurt dışında oluşturulmuş Türkiye algısının da yenilenmesi gerektiğini dile getiren Bakan Ersoy, “Türkiye’deki bu değişimi, nitelikli turiste geçiş için yaptığımız çalışmaları, hazırlıkları yurt dışında hedeflediğimiz kitlelere algılatmamız gerekiyor. Biz 2019 itibarı ile devlet olarak, Kültür ve Turizm bakanlığı olarak, yurt dışında yaptığımız tanıtım bütçelerini çok ciddi oranlarda arttırdık. İngiltere, Almanya, Hollanda, Rusya, Ukrayna ve Körfez ülkelerinden başlamak üzere, ilk etapta oralarda yayınlanan dergilerde, bu hafta itibarı ile de televizyonlarda ve dijital platformlarda çok yoğun bir reklam kampanyasını başlattık. Bu ülkelerden Türkiye’ye yönelik erken rezervasyon satışları çok yüksek başlamıştı. Tam bu ivme düşmeye başlarken biz yeni tanıtım mecralarıyla, yoğun Türkiye tanıtımıyla Ocak ayı itibarı ile Bakanlık olarak devreye girdik.” dedi.
“Turizm Geliştirme Fonu İle Dünya Liginde Hak Ettiğimiz Yere Geleceğiz”
Bakan Ersoy, turizmin gelişmesi ve bu gelişimin kesintiye uğramaması noktasında kritik rol oynayacak Turizm Geliştirme Fonu hakkında ise şunları aktardı:
“Birkaç aydır konuşmaya başladığımız, sektör temsilcileri ile tartıştığımız Turizm Geliştirme Fonu’nu seçimlerden sonra, ilk fırsatta hayata geçireceğiz. Bu çok önemli bir fon. Dünyayı incelediğimiz zaman, kişi başı turizm geliri yüksek ülkeler; Amerika, Fransa, İspanya, Almanya, Yunanistan, Singapur, Dubai… Bunları incelediğinizde, bunlarda ve daha birçok ülkede Turizm Geliştirme Fonu veya benzeri fonların kurulu olduğunu, işletildiğini görüyoruz. Bu süreklilik açısından da çok önemli. Bu fonun yönetim kurulu ağırlıklı olarak, fona kaynak sağlayacak turizm yatırımcılarından oluşturuluyor. En çok şikâyet ettiğimiz konu neydi? İtiraf etmemiz gerekirse, her bakan değiştiğinde, her bürokrat değiştiğinde, turizm politikası yeniden gözden geçiriliyor, yeniden yeni bir politika oluşturuluyor. İşte bunu bağımsız hale getirmek için diğer ülkelerin ne yaptığına baktığımızda, böyle bir fonu hayata geçirmişler. Bu fonda turizm tanıtımı ve gelişiminde karar verici mercilerde olacak olan, sektöre ve devlete önerilerde bulunacak olan ekip, tamamen profesyonel kadrolardan oluşturulacak. Ne yönetim kurulu değiştiğinde, ne de bürokratlar bakanlar değiştiğinde onlar değişmeyecek. Başarılı oldukları sürece, oldukları konumlarda kalacaklar. Dünyada bu iş böyle başarılmış, inşallah 2019 itibarı ile böyle bir fonu hayata geçirerek biz de dünya liginde hak ettiğimiz yere hep beraber geleceğiz.”
“Çağın Gereğine Uygun Yeni Bir Yasaya İhtiyaç Olduğunu Gördük”
Bakan Ersoy konuşmasının sonunda 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda yapılması ön görülen değişikliklere de değindi. Yasanın yürürlüğe konduğu tarihten bugüne kadar geçen 46 yılda dünya turizm sektöründe ve iletişim teknolojilerinde pek çok yenilik olduğuna işaret eden Bakan Ersoy, “Sektör ve Bakanlık olarak, çağın gereğine uygun, yeni teknoloji ve küresel ticaret ile uyumlu, yerli firmaların gelişmesini sağlayan yeni bir yasaya ihtiyaç olduğunu gördük. Bununla ilgili çalışmaları da başlattık.” dedi. Bakan Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle bir yasayı gündeme aldığınızda devlet olarak bizim üç tane önceliğimiz var. Birinci önceliğimiz tüketici hakları. İkinci önceliğimiz kayıt dışı ekonominin önlenmesi. Üçüncü önceliğimiz de haksız rekabetin oluşmaması. Bütün bu önceliklerin dâhil olduğu çerçeve içinde, Türkiye’de kamu kurumu niteliği taşıyan tek meslek kuruluşumuz TÜRSAB’ın başkanı ve yetkilileri ile birlikte, birkaç aydır Bakanlığımız, bürokratlarımız ve benim de bulunduğum bir ekip ile birkaç aydır yeni yasa tasarısı hazırlığına başladık. Üzerinde tartışılacak bir taslağı da hazır hale getirdik. Şimdi ikinci aşamaya başlıyoruz. Biliyorsunuz, seyahat acentalarının hepsi sektörün her konusunda uzmanlaşmış değil. Uzmanlaşmış oldukları sektörün, uzmanlaşmış oldukları alanlarında oluşturdukları dernekler var. İkinci aşamada bu derneklerle bağlantıya geçiyoruz. Onlardan çalışma grupları oluşturmalarını isteyeceğiz. Ve onlarla toplantılar yaparak yasa taslağı üzerinde gerekli tartışmaları, onların da fikrini alarak yapıp, yasaya son şeklini vererek, yaz sezonundan önce yasayı Meclis’e göndermek istiyoruz. Burada öncelikli hedefimiz yeni sinema yasasında olduğu gibi, sektörün büyük bir çoğunluğunun desteğini, onayını aldığımız yeni bir yasa tasarısını Meclis’e ve turizm sektörünün hizmetine sunmaktır.”
(31.01.2019)