Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş: “Kültürü, sanatı, tiyatroyu, şarkıyı, türküyü belirleyecek olan devlet memurları değildir. Bütün bu alanlardaki atılımı belirleyecek olan insanların, özel sektörün, sanatkâr ruhlu insanların, girişimcilerin ortaya koyduğu çabalar olmalıdır.”
Bakan Numan Kurtulmuş: “İstanbul’un kültür hayatının korunması ve canandırılmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir koordinasyona ihtiyaç vardır.”
Bakan Kurtulmuş: “Türkiye’nin iş dünyası elini biraz daha taşın altına koyabilirse, İstanbul’un kültürünün gelişmesi ve korunması alanında çok daha güçlü bir mesafe alacağımız aşikârdır.”
Devletin kültür alanındaki rolünü, kültür alanının önünü açmak, kültür ve sanat insanlarına iltifatkâr davranmak ve onların ortaya koyduğu eserlerin önünü açarak, destek vermek olarak tanımlayan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Kültürü, sanatı, tiyatroyu, şarkıyı, türküyü belirleyecek olan devlet memurları değildir. Bütün bu alanlardaki atılımı belirleyecek olan insanların, özel sektörün, sanatkâr ruhlu insanların, girişimcilerin ortaya koyduğu çabalar olmalıdır.” dedi.
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İstanbul Kültür Çalıştayı komisyon başkanlarının sonuç bildirgelerini okudukları kapanış oturumuyla son buldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, çalıştayın kapanışında yaptığı konuşmada, iki gün boyunca gerçekleştirilen çalışmaları takip edecek bir kurulun oluşması için gayret sarf edeceklerini ifade ederek, esnaf ve sanatkârlarla ilgili bir takım evlerin açılması ve kültür ombudsmanlığı gibi tekliflerin komisyonlarda dile getirildiğini ve bu önerilerin düşünülüp, gelişitirileceğini kaydetti.
Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde kültür alanını zoraki bir modernleşmenin enstürmanı olarak gören zihniyetin, aslında kültür alanını devletli bir alana hapsettiğini dile getiren Bakan Numan Kurtulmuş, devlet ve millet kaynaşmasının bir örneği olarak, milletin kültür ve sanat alanına etkin bir şekilde katılmasını sağlamanın devletin vazifesi olmadığını söyledi.
Kültürü, sanatı, tiyatroyu, şarkıyı, türküyü belirleyecek olanların devlet memurlarları olmadığına vurgu yapan Bakan Numan Kurtulmuş, sanatkâr ruhlu insanların, girişimcilerin ortaya koyduğu çabaların bu alanlardaki atılımı belirleyeceğini, devletin ise milletin bu alandaki faaliyetlerinin önünü açarak, Türkiye’nin sanatının gelişmesine katkıda bulunması gerektiğini dile getirdi ve şöyle devam etti:
“Türkiye’de kültürün millet alanı haline getirilmesi mücadelesini vermek durumundayız. Kültür alanı devletin belirleyeceği alanlar içerisinde insanların kültürel faaliyetlerde bulunabileceği bir alan değildir. Devletin kültür alanındaki esas rolü, kültür alanının önünü açmak, kültür ve sanat insanlarına iltifatkâr davranmak ve onların ortaya koyduğu eserlerin önünü açarak, destek vermektir.”
İş Dünyası Elini Biraz Daha Taşın Altına Koymalı
Türkiye’nin iş dünyasının elini biraz daha taşın altına koymasını isteyen Bakan Numan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“İstanbul’un kültür hayatının korunması ve canlandırılmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir koordinasyona ihtiyaç vardır. Böylesi büyük bir kültürel mirasa, sanat ve estetik mirasına sahip bir ülkede bunların ortaya çıkarılması, geliştirilmesi, kültür ve sanat alanına katkıda bulunması için sadece kamu kurum ve kuruluşlarından destek beklenmesine ihtiyaç yoktur. Türkiye’nin iş dünyası elini biraz daha taşın altına koyabilirse, İstanbul’un kültürünün gelişmesi ve korunması alanında çok daha güçlü bir mesafe alacağımız aşikârdır.”
İstanbul’u Yeterince Tanıtamıyoruz
Türkiye’nin, İstanbul üzerinden çok kolay bir şekilde tanıtılabileceğinin komisyonlarda vurgulandığını belirtilen Bakan Numan Kurtulmuş, büyük oranda tanıtımını İstanbul üzerinden yapan bir ülke olan Türkiye’de İstanbul’un tanıtımının yeterince yapılamadığını ifade etti.
İstanbul’un daha iyi tanıtılması için kültür diplomamisi dili bakımından İstanbul Dostları Grubu gibi bir gruptan komisyonlarda bahsedildiğini belirten Bakan Numan Kurtulmuş, bu önerinin İstanbul’un tanıtılması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Rant Baskısı Şehirleri Esir Aldı
Modern zamanlarda dünya üzerindeki hemen hemen bütün büyük şehirlerin önce hızlı şehirleşmenin baskısı altında kaldığını sözlerine ekleyen Bakan Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Hızlı şehirleşme, şehirlerde ortaya çıkan olağanüstü bir rant baskısını gündeme getirdi ve rant baskısı şehirleri bir şekilde esir aldı. Bu rant baskısının sonucunda insanların estetikten, sadelikten, ortak kültürel değerlerden, dayanışmadan, mahalle kültüründen uzaklaştıkları ortaya çıktı. Dünyanın her yerinde bu arayışın sürmükte olduğunu biliyoruz. Buraya üzerimize düşen eskiyi anıp, bugüne taşımak değil, eskide var olan bu değerlerin yeniden bugünün hayatı içinde nasıl yaşanabilir hale getirileceğinin üzerinde durmaktır.”
İstanbul’un Kimliğini Korumak Mecburiyetindeyiz
İstanbul Kültür Çalıştayı’ndaki 11 komisyonun ortak noktalarından birisinin İstanbul’un sahip olduğu bu engin mirasın korunması olduğuna dikkati çeken Bakan Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü
“Bu mirasın korunması İstanbullu olmak bilinci içerisinde korunması hepimizin vazifesidir. İstanbullu kimliğini korumak ve geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bu kimliği korumadan İstanbul’un mimari değerlerini korumanın anlamı olmadığını, mümkün olmadığını biliyoruz. İstanbul’un hafızasının korunması ve güncelleştirilmesi çok önemlidir. İstanbul’un mimari değeri başta olmak üzere görünür ve görünmez bütün kültürel mirasın korunması gayreti de önemlidir. Bu üç alandaki koruma ve geliştirme faaliyetlerinin yaşanan hayatın gerçekleri içerisinde yapacağız. İstanbul’u bir müze içinde yaşıyor gibi yaşayamayız. İstanbul’un bir müze şehir olmasının verdiği gücü ve buradaki zenginliği, birikimi kullanacağız ama bu birikimden günlük hayatın içinde de istifade ederek koruyacağız. Bir müze şehir içinde yaşıyor olmamız bizim omzumuza daha büyük bir sorumluluk yüklemektedir.”
(12.05.2018)