Suriye’deki kültür varlıklarının terör örgütü DAEŞ tarafından finansman aracı olarak kullanıldığı ve bu konuda da Türkiye’nin etkisiz kaldığı yönündeki ithamları haksız ve çirkin olarak nitelendiren Bakan Avcı, “Bizim ortak tarihi ve kültürel mirasları paylaştığımız Suriye, Irak ve bölgedeki diğer ülkelerin kültür varlıkları konusunda, kendi kültür varlıklarımız için nasıl bir hassasiyet taşıyorsak, Suriye’nin, Irak’ın ve komşu ülkelerin kültür varlıkları ve onların sağlıklı muhafazası için de aynı hassasiyeti taşıyoruz.” dedi.

 

UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturumu’nun tanıtımına ilişkin olarak, İstanbul’un tarihi mekânlarından Esma Sultan Yalısı’nda, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın katılımıyla iftar yemeği ve basın toplantısı düzenlendi.

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz ve UNESCO Dünya Miras Listesi 40. Oturum Başkanı Büyükelçi Lale Ülker’in de yer aldığı iftar yemeğinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, toplantının İstanbul’un tanıtımına ciddi katkılar sunacağını dile getirdi.

 

Dünya miras listesindeki alanlardan 156’sının durumunun bu toplantıda gözden geçirileceğini ifade eden Bakan Avcı, daimi listeye sunulan Ani Arkeolojik Alanı’nın da yine bu toplantı da inceleneceğini kaydetti.

 

Türkiye’nin bölgesindeki kültürel varlıkların korunması konusunda son derece hassas olduğuna özellikle dikkati çeken Bakan Avcı, Suriye Acil Durum Kırmızı Listesi hazırladıklarını belirterek, ne tür tedbirler aldıklarını aktardı.
 
Tarihe İstisnai Bir Toplantı Olarak Geçecek

 

“İstanbul’a gerçekten çok yakışan uluslararası bir toplantıyı Temmuz ayı başında  icra edeceğiz.

 

UNESCO Birleşmiş Milletler kuruluşları içerisinde ve hatta tüm uluslararası kuruluşlar içerisinde Türkiye’ye ve özellikle İstanbul’a en çok yakışan bir uluslararası kuruluştur.

 

İster eğitim, ister bilim, ister kültür açısından bakın, UNESCO Türkiye’ye, Türkiye’de tam UNESCO’ya göre.

 

İstanbul’da düzenlenecek olan 40’ıncı Dünya Miras Toplantımız da gerçekten istisnai bir toplantı olarak tarihe geçecek.”

 

 

“Biz Dünya Miras Komitesi’ne aday olduğumuz zaman birçok dost ülke ‘Neden bu kadar geciktiniz?” diye sordu. ‘Bu kadar özellikleri olan bir ülke nasıl oluyor da bu kadar zamandır bu komitenin üyesi olmadan durabiliyor?’ veya ‘Bu komite o ülkesiz nasıl yapabilmiş bugüne kadar?’

 

Türkiye, UNESCO seçimlerinin tarihinde en yüksek oyu alarak, 30 yıl aradan sonra UNESCO Dünya Miras Komitesi’ne seçildi.

 

UNESCO ve bizim Milli Komisyonumuz bakımından birçok hazırlıklarımız var. Dünya Miras Dergisi Türkiye özel sayısında, dünya miras listesindeki alanlar ve yeni adaylar ile gözden geçirililecek olan miraslar konusunda çok derli toplu bilgiler var.

 

Bu toplantı vesilesiyle hazırlanmış olan bir internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız da ayrıca faaliyete geçti.

 

Dolayısıyla bu toplantının sadece dünya miras listesindeki eserlerin tanıtımına değil, aynı zamanda İstanbul’un tanıtımına da ciddi katkıda bulunacağını ümit ediyorum.”

 

 

“Dünya miras listesindeki alanlardan 156’sının durumu bu toplantıda gözden geçirilecek.

 

Hemen hemen her ülkenin bu listede yer alan eserlerinden birilerinin durumları gözden geçirilecek, tehlike altındaki Dünya Miras Listesi’nde bulunanların durumları gözden geçirilecek.

 

Ülkemiz açısından sevindirici bir konu da geçici listeye ülkemiz adına 10 alanın kaydedilecek olmasıdır.

 

Dünyada bu yeni listeye 29 yeni adaylık başvurusu var ve bunları da inceleyeceğiz.

 

Ayrıca ülkemizin daimi listeye sunduğu ‘Ani Arkeolojik Alanı’ da bu 29 başvurudan biri olacak inşallah.”

 

 

“Bu toplantı vesilesiyle, dünya miras sözleşmesinin işleyişinin daha da demokratikleştirilmesi ve UNESCO’nun mali kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve buna bağlı olarak da Dünya Miras Komitesi Merkezi’nin alacağı önlemleri de enine boyuna tartışma imkânını bulacağız.

 

Dünya Miras Listesi’nde 1031 varlık var. Bunlardan 15’i Türkiye’de ve bu bizim için bir övünç kaynağı. Ama yeterli mi? Elbette değil.

 

İnşallah daha da arttıracağız. 163 ülke arasında Türkiye Dünya Miras Listesi’ndeki sırası itibariyle 17’nci sıradadır.

 

Her alanda olduğu gibi bu alanda da hedefimiz ilk 10 ve bundan sonra hızla yukarıya çıkmayı ümit ediyoruz.”

 

 

“Dünya Miras Komitesi’nin ilgi alanı olması itibariyle bölgemizdeki bir soruna da özellikle vurgu yapmak istiyorum.

 

Son dönemlerde DAEŞ’in Suriye’de kaçak kazılar ve kültür varlığı kaçakçılığı vasıtasıyla kendisine finansman sağladığı ve bu konularda Türkiye’nin etkisiz kaldığı şeklinde haksız ve çirkin iddilar gündeme getiriliyor.

 

Bizim ortak tarihi ve kültürel mirasları paylaştığımız Suriye, Irak ve bölgedeki diğer ülkelerin kültür varlıkları konusunda, kendi kültür varlıklarımız için nasıl bir hassasiyet taşıyorsak, Suriye’nin, Irak’ın ve komşu ülkelerin kültür varlıkları ve onların sağlıklı muhafazası için de aynı hassasiyeti taşıyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımız da bunun en somut kanıtıdır.”

 

 

“Nitekim 2012 yılından beri ulusal ve uluslararası düzeyde başlattığımız pek çok girişimle, bu mirasın korunması konusunda önemli adımlar atılmasına Türkiye öncülük etmiştir.

 

Suriye kökenli kültür varlıkları için ülkemizin bir pazar ve geçiş ülkesi olmasının önlenmesi ve şüpheli durumlarda gerekli araştırma ve müdahalelerin yapılabilmesi amacıyla sınır illerimizde kolluk ve gümrük birliklerimizi teyakkuza geçirdik.

 

Bu konularda gerçekten ciddi bir eğitim süreci başlattık. Ayrıca yurt içi ve dışındaki bütün paydaşlarla yaptığımız toplantılar sonunda, özellikle hazırladığımız ‘Suriye Acil Durum Kırmızı Listesi’ni ilgili paydaşlara ve illerimize dağıttık. Türkiye’deki özel müzelerimize, koleksiyoncularımıza ve emniyet birimleri ile ilgili bütün paydaşlarımıza ulaştırdık.

 

Müzeleri ve müze uzmanlarını temsil eden ICOM’un hazırladığı Kırmızı Liste’deki belirli ülkelerden kaçırılan kültür varlıklarının yasa dışı ticaretini engellemek üzere de tedbirlerimizi arttırıyoruz.

 

Bu Kırmızı Liste’de örnek olarak gösterilen kültür varlıkları farkındalık oluşturmaya yöneliktir. Bunlar kaçırılmış olan eserler değildir.

 

Sadece Suriye, Irak ve bölgedeki eserlere örnek olmaları ve önümüzdeki yıllarda kıyas yapılabilmesi için hazırlanmış görsellerdir.

 

Suriye’nin risk alanındaki kültür varlıkları listesini de Acil Kırmızı Liste’de yine biz yayınladık. Eserlerin teşhis edilmesini kolaylaştırmak için hazırlanan bu listede yasa dışı alınıp satılması en muhtemel kültür varlıklarının tür ve kategorilerini sunduk.

 

Böylece müzeler, müzayede evleri, sanat tacirleri ve koleksiyoncular bu tarz eserlerin kökenlerini ve ilgili yasal evrakı dikkatle ve tam olarak araştırmadan eserleri satın almamaları konusunda ikaz edilmiş oluyorlar.”

 

 

“Ne yazık ki, yaşanan terör olayları, özellikle bölgemizdeki çatışmalar hoyratça kültürel mirasa zarar veriyor.

 

Türkiye’nin bu alandaki merkezi konumu dünya mirasına, insanımıza, bölgemize karşı sorumluluğumuzu daha da arttırıyor.

 

Ben bu 40’ıncı toplantının bütün bu konuların enine boyuna konuşulacağı, duyarlılıkların pekiştirileceği ve uluslararası camia olarak ne tür ek tedbirler alabileceğimiz konusunda ışık tutucak bir organizasyon olacağına inanıyorum.

 

Bu toplantı bölgemizde yaşanan kültürel sorunlara dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için çok önemli bir fırsattır. Bu fırsatı bütün ilgili kurumlarımızın da gereği gibi değerlendireceğine inanıyorum.”

 

 

UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin 40. Oturumu’na İstanbul 10-20 Temmuz tarihleri arasında ev sahipliği yapacak.

 

İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenecek toplantı UNESCO Dünya Miras Komitesi toplantısı olması itibariyle Türkiye için de bir ilk olacak.

 

Dünya genelinde listeye kayıtlı alanlardan 156’sının koruma durumunun inceleneceği, tehlike altındaki dünya miras listesinde bulunan alanların mevcut durumlarının ele alınacağı ve ayrıca Türkiye’den de 10 yeni alanın kaydedileceği geçici listenin gözden geçirileceği toplantıya 2 bine yakın katılımcı ile ulusal ve uluslararası medya kuruluşları takip edecek. 163 ülkeden 1031 kültürel ve doğal alanın yer aldığı Dünya Miras Listesi’nde Türkiye’den de 15 alan kayıtlı.

 

Dünya Miras Listesi’ne 1985 yılında kaydedilen İstanbul’un Tarihi Alanları’ndan sonra sırasıyla Göreme Ulusal Parkı ve Kapadokya (1985), Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985), Hattuşaş-Hitit Başkenti (1986), Nemrut Dağı (1987), Xanthos-Letoon (1988), Hierapolis-Pamukkale (1988), Safranbolu (1994), Turuva Antik Kenti (1998), Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (2011), Çalahöyük Neolitik Sit Alanı (2012), Bergama Çok Katmanlık Kültürel Peyzaj Alanı (2014), Bursa-Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu (2014), Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı (2015) ve Efes (2015) girdi.