Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 52’ncisi düzenlenen Kütüphane Haftası Milli Kütüphane’de düzenlenen açılış töreni ve panellerle başladı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman ile Ankara Vali Yardımcısı Ahmet Kurt’un katılımıyla açılışı yapılan haftanın ‘Küresel Anlayış ve Kütüphaneler’ ana temasıyla düzenlendiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, yeni dönemde kültür ve sanat alanında da başarılı hizmetler gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yayman, açılışta yaptığı konuşmada, terör eylemleri, Suriye’de iç savaş ve mültecilerin gündemde olduğu günümüz atmosferinde kitaptan, dimizin emri olan okumaktan bahsetmenin hepimizin gerçekten arzu ettiği Türkiye’deki birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuna, bir dostluk, kardeşlik mesajına vesile olmasını ümit ettiklerini kaydetti.
Kütüphanelerin yaşadığı sorunları çok iyi bildiklerini belirten Doç. Dr. Hüseyin Yayman, Türkiye’de çok ciddi anlamda yeni mekanlara ve kütüphanelere ihtiyaç olduğunu ve bugüne kadar imar, bayındırlık alanlarında gerçekleştirilen başarılı hizmetlerin yeni dönemde kültür ve sanat alanında da gerçekleştirileceğinin müjdesini verdi.
Ana Temamız ‘Küresel Anlayış ve Kütüphaneler”
“Türkiye’de okuma, kültür ve kütüphaneler konusunda bu etkinliğimizin bir farkındalık oluşturmasını temenni ediyoruz.
UNESCO’nun 2016 yılını ‘Uluslararası Küresel Anlayış Yılı’ olarak ilan etmesinden yola çıkarak, 52’nci Kütüphaneler Haftası’nın ana temasını ‘Küresel Anlayış ve Kütüphaneler’ olarak belirlemiş bulunmaktayız.
Bu doğrultuda farklı kültürel, etnik ve dini geçmişe, mirasa sahip bireyler, gruplar ve ülkeler arasında karşılıklı anlayış esasında, görüş paylaşımı içeren ulusal ve uluslararası işbirliği doğrultusunda kütüphaneler aracılığıyla verilen hizmetlerin paylaşımının da ele alınacağı 52’nci Kütüphane Haftası’nın hayırlara ve daha fazla okumaya vesile olmasını yeniden arz ederim.”
Böyle Bir Atmosferde Kitaptan Bahsetmek Türkiye’de Kardeşlik Mesajına Vesile Olsun
“Özellikle bölgemizde yaşanan krizler, Suriye’de yaşanan iç savaş ve mülteciler meselesi ile hepimizi son dönemde derinden etkileyen terör eylemleriyle bu haftasının temasının ve etkinliklerinin daha anlamlı olacağını düşünüyoruz.
Ülkemizin çeşitli yerlerinde terör eylemlerinde hayatını kaybeden vatandaşlardımıza, şehitlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlarına ve ailelerine başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Onlar olmasaydı biz burada bu etkinliği yapamayacaktık.
Böyle bir atmosferde kitaptan bahsetmenin, dimizin emri olan okumadan bahsetmenin hepimizin gerçekten arzu ettiği Türkiye’deki birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuna, bir dostluk, kardeşlik mesajına vesile olacağını temenni ediyoruz.”
Kütüphaneler Duygu Dünyamızda Çok Önemli Bir Yer İfade Eder
“Etkinlikler kapsamında ülkelerin kütüphanelerinde verdikleri hizmetleri paylaşmak üzere Bosna-Hersek, Kosova, Moldova, Arnavutluk, Filistin’den gelen misafirlerimizin de aramızda bulunmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha yinelemek isterim. Doslarımız iyi ki varlar. Onlar oldukça biz kendimizi daha güçlü hissedeceğiz. Allah onların eksikliklerini vermesin.
Kütüphaneler hepimizin duygu dünyasında çok önemli bir anlam ifade eder. Hepimizin kütüphanelere dair bir hatırası, bir güzel anısı vardır. Zihnimizi yokladığımızıda en güzel, en asude, yüzümüzü gülümseten en güzel hatıralarımızın kütüphanelerde olduğunu biliriz.
Ben Anadolu’nun ücra bir kasabasından gelen bir kardeşiniz olarak çocukluğumdan itibaren hayatımın en güzel anlarının kütüphanelerde geçtiğini ifade etmek isterim. İlçemizde bulunan kütüphaneye erken yaşlardan itibaren gittiğimi, orada bulunduğumu ve orada kitap kokularının arasında zaman geçirdiğimi ve ilk okuma alışkanlığımı edindiğimi belirtmek isterim.”
Çok Ciddi Anlamda Türkiye’de Kütüphalere ve Yeni Mekanlara İhtiyacımız Var
“O kütüphane hala ayakta ve hala ışık saçmaya, ziya saçmaya devam ediyor. Fakat bizim Akdeniz’de portakal bahçelerinin, zeytin ağaçlarının arasındaki o kütüphanemiz yüksek tavanlı, hala gittiğimde ziyaret ediyorum, o kütüphanemiz ilçemizin hala tek kütüphanesi, içerisindeki kitaplar hala aynı sayıda.
Fakat ilçemizin nüfusu 30 binden 150 bine çıktı. Aslında bu sadece benim ilçemde yaşanan bir sorun değil, Türkiye’de çok ciddi anlamda kütüphanelere, çok ciddi anlamda yeni mekanlara ihtiyacımız var.
Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanı’mız çok değerli Mahir Ünal Bey’in riyasetinde, önderliğinde inşallah yeni dönemde biz kültür meselesinde, sanat alanında çok değerli çalışmaların altına imza atacağımızı belirtmek isterim. Sayın Bakan’ımızın çok iddialı hedefleri var ve inşallah biz Bakanlık mensupları olarak hep birlikte bu hedefleri gerçekleştireceğiz.”
Yeni Dönemde Kültür ve Sanat Alanında da Başarılı Hizmetler Gerçekleşecektir
“Bu hedeflerimizin en başında, Türkiye’de AK Parti iktidarları döneminde çok önemli hizmetler oldu. Bir sessiz devrim gerçekleşti. İlçelerde hastaneler, adalet sarayları açıldı, duble yollar, otobanlar yapıldı, hızlı trenler yapıldı ve çok şükür milletimizin, vatandaşlarımızın talepleri karşılanmaya çalışıldı.
Ama şimdi yeni bir dönem başlıyor. İmar alanında, bayındırlık alanında sağlanan gelişmeler elde edilen başarılar inşallah yeni dönemde kültür alanında sanat alanında da gerçekleştirilecektir.
Sayın Bakanımızın zaman zaman ifade ettiği gibi, biz şehirlerimizin en güzel binasının, en asude mekanlarının, en prestijli mekanlarının kütüphane binaları, kültür ve sanat külliyeleri olmasını istiyoruz.
İçinde kitapların olduğu, kitap kokusunun olduğu, kahvenin olduğu, insanların, cıvıl cıvıl çocukların olduğu ve insanların sürekli girip çıktığı yeni bir mekan konsepti, yeni bir mekan anlayışıyla yaşayan kütüphane, şehir müzeleri ve kültür-sanat merkezleri yapmak bizim en büyük hedeflerimiz arasındadır. İnşallah sizlerin desteğiyle ve Rabb’imin yardımıyla biz hedeflerimizi gerçekleştirmek istiyoruz.
Çünkü bizim Türkiye’ye dair hayallerimiz var. Çünkü bizim milletimize dair hayallerimiz var. Çünkü biz inanıyoruz ki, Türkiye’de milli geliri refahı ne kadar yükseltirsek yükseltelim Türkiye’nin bir Necip Fazıl’ı yoksa, Yunus Emre’si yoksa, Karacaoğlan’ı yoksa, Aşık Veysel’i yoksa, Sezai Karakoç’u yoksa, Rasim Özdenören’i yoksa Türkiye eksik kalacaktır.”
Kütüphanelerin Ne Sorunlar Yaşadığını Çok İyi Biliyorum
“Bu bağlamda çok sıkça ifade edildiği gibi ‘Cumhuriyetimizin temeli kültürdür’ sözünde olduğu gibi bizim gerçekten Mustafa Kemal’in ifade ettiği bu sözde olduğu gibi kültür alanında, sanat alanında edebiyat alanında önümüze çok büyük hedefler koymamız gerekiyor. Ve kütüphaneleri daha canlı mekanlar haline getirmemiz gerekiyor. Bir akademisyen olarak, bir bilim adamı olarak kütüphanelerin ne sorunlar yaşadığını çok iyi biliyorum, yaşıyorum.
Kütüphanecilerimizin hangi problemleri olduğunu, bizzat o insanların kendinden dinlemiş bir arkadaşınızım. Hem Milli Kütüphanede hem TODAİE Kütüphanesinde -Ankara’dakiler için söylüyorum- hem Bilkent Kütüphanesinde, Gazi Üniversitesi Kütüphanesinde ya da Adnan Ötüken Kütüphanesinde çalışan arkadaşlarımızın ne tür sorunları olduğunu, ne kadar eksik personelle çalıştıklarını bizzat yaşayarak gördüm.
Hiç Anadolu’dan bahsetmiyorum bile! Midyat’taki ya da Hatay Kırıkhan’daki, Maraş Elbistan’daki, Mardin Dargeçit’teki kütüphanenin ne sorunları olduğunu hiç bahsetmeyeceğim bile.
Biz eğer Ankara’da böyle sorunlar yaşıyorsak Anadolu’da çok daha büyük sorunlar yaşadığımızı ifade etmemiz lazım.
Ama Churchill’in çok güzel bir sözü var, diyor ki: ‘Karamsar her fırsatta zorluk görür. İyimser ise her zorlukta bir fırsat görür.’ Biz inşallah bu yaşadıklarımızı yeni fırsatlar için, yeni söz söylemek için bir fırsat olarak görüyoruz.”
Bizim En Büyük Hedefimiz Yaşayan ve Dolup Taşan Kütüphaneler
“Bugün yaşadığımız kültür-sanat alanındaki ciddi problemlerimizi aşmak için inşallah el birliğiyle, duygudaşlıkla, kaderdaşlıkla bunların hepsini aşacağımızı ve Türkiye’de kültür-sanat alanında çok güzel hizmetlerin yaşanabileceğini düşünüyoruz ve buna inanıyoruz.
Bizim en büyük hedefimiz, en büyük ütopyamız; her şehirde yaşayan kütüphaneler olsun, kütüphaneler dolsun taşsın, kütüphanelerden yükselen bereket bütün ülkemizi mayalasın ve inşallah Türkiye çok daha yeni ufuklara doğru yelken açsın.
İşte bu bağlamda; kütüphaneleri kültür-sanat odaklı yaşam alanına dönüştürmek ve yaşayan kütüphane, şehir müzesi yanında sinemalarla inşallah bu ülkenin şehirlerimizdeki kadim kültürü evrensele bağlayacak etkinliklerle bu konularda yeni adımlar atacağız.
Kütüphaneler Genel Müdürlüğümüz Bakanlığımızın en eski birimlerinden bir tanesidir. Ve en önemli birimlerinden bir tanesi. Bakanlığımıza bağlı 51’i çocuk ve 6 tanesi edebiyat müze kütüphanesi olmak üzere toplam bin 130 kütüphane ve 31 gezici kütüphane aracı bulunmaktadır. Zaten siz Türkiye’deki bu gezici kütüphane meselesini çok daha iyi biliyorsunuz ve inşallah bizim kütüphaneleri yeniden yapılandırmamız, kütüphaneleri yaşayan mekanlar haline dönüştürmemiz ve şehirlerimizdeki en önemli mekanları kütüphaneler haline dönüştürme projelerimiz zaman içerisinde adım adım hayata geçecektir.
Biz inanıyoruz ki; milletleri millet yapan en önemli değerlerden bir tanesi dünya kültür mirasına, evrensel mirasa yaptıkları katkılardır. İşte bizim milletimiz de dünya milletleri arasında mümtaz yerini daha fazla kitap basarak, daha fazla kitap okuyarak, daha fazla kültür-sanat alanında yatırımlar yaparak ve en önemlisi Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bütçesini en az 10 katına çıkartarak ancak bu hedeflerine ulaşacaktır.”
Çok Daha Güzel Hizmetlere Hep Birlikte İmza Atacağız
“İnşallah biz bu haftanın bu konularda bir farkındalık oluşturması ve inşallah bu konularda daha fazla çalışmaların ortaya çıkması bağlamında biz inanıyoruz ki el birliğiyle çok daha güzel hizmetlere, çok daha güzel faaliyetlere hep birlikte imza atacağız.
Biz hep şunu söylüyoruz: ‘Ben-sen yok, biz varız! Biz hep birlikte Türkiye’yiz.’ Ve ülkemize karşı sanki bir anlamda yeniden Kurtuluş Savaşı’nda ulusal bağımsızlık mücadelemizde olduğu gibi yedi düvelin, tüm emperyalistlerin Türkiye’ye karşı postmodern bir Haçlı Savaşı başlatmalarına karşı biz Milli Kütüphanenin çatısı altından diyoruz ki; ‘Milletimiz büyüktür, milletimiz azizdir. Geçmişte olduğu gibi bugün de yapılan saldırılara el birliğiyle, birlikle, beraberlikle topyekun yürekten cevap verecektir ve cevap vermeye devam edecektir.”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çok Sesli Korusunun mini konseri ile başlayan açılış töreninde yapılan konuşmaların ardından imkansızlıklara rağmen kitap okuma sevgisini yitirmeyen sıra dışı okurların yer aldığı bir belgesel sunumu gerçekleştirildi.
Belgeselde yer alan sıra dışı okurlar, üniversitilerin Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümünü birincilikle bitiren öğrenciler ve en çok kitap okuyan okuyucular ödüllerini Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Yayman’dan aldı.
Edebiyat dünyamızın usta yazarları Rasim Özdenören ve Nuri Pakdil’in eserlerinin yanı sıra Bakanlık yayınlarının da takdim edildiği ödül töreni sonrasında ise yazar Rasim Özdenören’in konuşmasıyla başlayan panellere geçildi.
Milli Kütüphane Başkanlığında gün boyu sürecek etkinlikler kapsamında bir de ‘İpek Yolu’ sergisi gerçekleştirilecek.
28.03.2016