Bakan Ünal: “İyiliğin insanların kalbinde temel bir kültürel miras olarak nasıl muhafaza edildiğini Kilis tüm insanlığa gösteriyor.”
 
Edebiyat dünyamızın usta kalemlerinden Nuri Pakdil’in, “İnsanı kalbinden tutmazsanız bakın nasıl kayıp gidiverir ellerinizden.” sözüne atıfta bulunan Bakan Ünal, “Kitaplar insanların kalbindeki iyilik duygularının en temel taşıyıcılarıdır. Kalbimizdeki iyilik duygusunun da herhangi bir engeli yoktur. İnsanın bedenine odaklandığınızda sizin için engeller vardır. Ama Nuri Pakdil’in dediği gibi insanı kalbinden tuttuğunuzda hiçbir engel kalmaz.” dedi.
 
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal bu yıl okurlarla ‘Engelsiz Bir Dünya’ temasıyla buluşan 3. CNR EXPO Kitap Fuarı’nın açılışını yaptı.

 

İyiliğin insanların kalbinde temel bir kültürel miras olarak nasıl muhafaza edildiğini 120 bin muhaciri misafir eden Kilis’in tüm insanlığa gösterdiğini dile getiren Bakan Ünal, insanlığın bu iyilik duygusuna şu anda her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu söyledi.

 

 

“Bu kitap fuarında sözün yazıya dönüştüğü ve insanının tasavvurunun somutlaştığı bir şölendeyiz adeta.

 

Eskiler söz uçar yazı kalır derlerdi. O yazı bizim zihnimizin temel yapı taşları olan kelimeler ve kavramların kalem ve kağıta dökülmesidir ve o kelimeler, kavramlar aslında bizim dilimizi oluşturur.

 

Bir toplumun tasavvuru, tahayyülü ve o tasavvurun hayata çarpmasıyla, somutlaşmasıyla birlikte şehrin ve kültürün ortaya çıkması, bir yaşam tarzının, mimarinin, estetiğin ortaya çıkması, işte o bizim hafızamızın ve kimliğimizin aynı zamanda oluşumu ve ürünüdür.

 

Her şey aslında bu çerçevede birbiriyle ilişkili ve insanla ilişkilidir. Bu çerçevede biz kalem ve kağıta emek vermemiz, dokunmamız ile birlikte aslında insanca bir şey yaparız, emeğimizi katarız.

 

 

Biz kitaba dokunmak istiyoruz, biz kağıda dokunmak istiyoruz. Hani ‘mürekkep yalamak’ denilir ya, eskiler kağıdı büyük bir özenle hazırlar, kâğıt aharlanır ve aharlanmış kağıdın üzerinde divit hareket ettiğinde söz, yazı sahibi hata yaparsa o aharlanmış kağıdın üzerinde o hatayı diliyle yalar ve düzeltirmiş. O yüzden eskiler buna mürekkep yalamak derler. Yani ‘kâğıt, kalem, yazı erbabı, okuyan ve yazan kimse’ anlamında bunu kullanırlarmış.

 

Biz fiziki coğrafyanın insanları olarak büyüdük. Bizim için uzak vardı, yakın vardı. Bizim için New York uzak bir yerdi. Ama şimdi fiziki coğrafya kalmadı. Çocuklarımız sanal bir coğrafyada büyüyorlar. Onlar için uzak, yakın gibi kavramlarda kalmadı.

 

Biz anlamlar üreterek yaşardık. Eşyaya anlam verirdik ama artık çocuklarımız bu kadar hızlı bir sanal coğrafyada anlam üretmiyorlar. Artık eylem ile daha çok yaşıyorlar. Çünkü insanı eşyanın içinde kaybettiğinizde, insanın emeğinin eşyaya dokunmadığı hallerde insan kayboluyor.

 

Hani üstad Nuri Pakdil diyor ya: ‘İnsanı kalbinden tutmazsanız bakın nasıl kayıp gidiverir ellerinizden.’

 

İnsanı kalbinden tutmak lazım ve insanı kalbinden tutan kitaptır. Zihninizdeki o yapı taşlarını bir emekle, bir sabırla, bir düşünce ile eğer siz kağıta dökerseniz emek vermiş olursanız, insanı tutarsınız.”

 

 

“Geçtiğimiz günlerde, İstanbul’da, Güneydoğu Avrupa Kültür Bakanları Toplantısı’nı yaptık ve Türkiye toplantıya başkanlık yaptı.

 

Toplantının konusu kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliğiydi. Somut kültürel mirası konuştuk ama asıl kültürel miras bence somut olmayan kültürel mirastır.
 
İnsanlığın üzerinde yükseldiği evrensel değerler yani muhafaza etmemiz gereken kalbimizdeki iyilik duygusudur.

 

Bu çerçevede Kilis’i yâd etmek istiyorum. Kilis 90 bin nüfusu olan bir şehirdir. 120 bin misafire, muhacire bakıyor, ev sahipliği yapıyor. Dün Kilis Milletvekili ve Belediye Başkanı misafirimdi.

 

Burada üç yıldan beri tek bir güvenlik sorunu yaşanmamış. Orada paylaşmanın, dayanışmanın, kardeşliğin, iyiliğin -işte o kalbimizde muhafaza etmemiz gereken iyiliğin- insanların kalbinde temel bir kültürel miras olarak nasıl muhafaza edildiğini şu anda Kilis tüm insanlığa gösteriyor.

 

Şu anda insanlığın her zamankinden daha çok bu iyilik duygusuna ihtiyacı var. Kitaplar ise insanların kalbindeki iyilik duygularının en temel taşıyıcılarıdır.”
 
İnsanoğlunun Hüzünlü Hikâyesi Kendisine Oluşturduğu Engellerden İbarettir

 

“Kalbimizdeki iyilik duygusunun da herhangi bir engeli yoktur. İnsanın bedenine odaklandığınızda sizin için engeller vardır. Ama Nuri Pakdil’in dediği gibi insanı kalbinden tuttuğunuzda hiçbir engel kalmaz.

 

Bu kitap fuarının temel teması ‘Engelsiz Bir Dünya’. Engelsiz bir dünya için zihnimizi, kalbimizi, kendimizi, yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Çünkü insanoğlunun yeryüzündeki hüzünlü hikâyesi aslında çoğu zaman kendisine oluşturduğu engellerden ibarettir.

 

Kendimize oluşturduğumuz engellerin kalktığı, kendimizle, insanlığımızla, kalbimizdeki iyilik duygusuyla buluştuğumuz ve en temel bu kültürel mirası koruduğumuz günlere vesile olması temennesiyle bu fuarda emeği geçen bütün katılımcılara teşekkür ediyorum.”