Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Orta Asya, Balkanlar ve Afrika ülkelerinden gelip öğrenimine Türkiye'de devam eden öğrencilerle bir araya geldi.
Yerli Düşünce Derneği Başkanı ve Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu ile Derneğin bir araya getirdiği öğrenciler Bakan Topçu'yu ziyaret etti.
Yerli Düşünce Derneğinin Onursal Başkanı olduğunu hatırlatan Bakan Topçu, gençlerin ziyaretinden mutluluk duyduğunu belirtti.
Türk İslam medeniyetini temsil eden ülkelerin kuracağı ekonomik, sosyal, kültürel birlikteliklerin önemine vurgu yapan Bakan Topçu, şunları söyledi:
Medeniyet Coğrafyamızın Birliği ve Beraberliği, Dünyaya da Barışı, Huzuru, Refahı, Adaleti Getirebilir
“Biz hep birlikte, hep beraber, Afrikalısı, Asyalısı hepimiz ‘La ilahe illallah’ dediğimiz an itibarıyla bir, beraber olmuşuz. Onun için sizi tekrar burada bir ve beraber görmek beni çok mutlu etti. Yerli Düşünce Derneğine, Sayın Milletvekilimize Genel Başkanı olması sebebiyle, ayrıyeten teşekkür ediyorum. Ama tabii her biriniz oraya varlıklarınızla bir zenginlik veriyorsunuz.
Bizim hayallerimizi sizde somut olarak görüyorum. Yani Afrika’dan, Balkanlardan, Orta Asya’dan gelen bir kardeşimi gördüğüm zaman ben hayallerimin sizin üzerinizde sübut bulduğunu görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Çünkü bizim bir hayalimiz var: Nasıl ki birilerinin hayali var ise, onlar ekonomik, kültürel, sosyal birliktelikler kuruyor ise, bu bizim de en tabii hakkımız. Aynı soydan, aynı dinden olanlar da dilde, işlerde, fikirde bir olabilir, ekonomik birliktelikler oluşturabilir. Bu birliktelikler dünya barışına da katkıda bulunur.
Yani güçler bir araya gelir, paylaşılma kuralları ortaya konur ve neticede dünyada bu savaşların, dökülen kanların, açlığın, bu sefaletin önüne geçilebilir. Zaten, eğer bizim birlikteliğimiz, netice itibarıyla, insanlığın hayrına olmayacaksa öyle bir birlikteliği de dilemeyiz. Çünkü bizi yaratan Allah ‘Benim memnun olduğum kul insanların, kullarımın memnun olduğu kuldur’ diyor. Biz bu esasla insanı merkeze koyarak hareket ettiğimiz için bu bizim medeniyet coğrafyamızın birliği ve beraberliği dediğim gibi dünyaya da barışı, huzuru, refahı, adaleti getirebilir.”
Terör Örgütü Yok Etmek Bahanesiyle Sivillerin Üzerine Bomba Yağdıranların Yukarıda Uçaklarının Kanatları Birbirine Değmiyor
“Olaylara bu çerçeveden baktığım ve böyle bir hayale sahip olduğum için bunun bizim de hakkımız olduğunu düşünüyorum. Başkaları bu hayallerini, birbirleriyle yüz yıl, otuz yıl savaş yaptılar belki ama netice itibariyle gerçekleştirdiler. Ekonomik, kültürel, sosyal birliktelikler oluşturdular. Bizim medeniyetimiz de bunu yapabilir. Belki o zaman insanlığın yapılanması olan Birleşmiş Milletler daha adilane dizayn edilebilir. Orada karar merciinde Asya’nın, Afrika’nın temsilcisi olabilir, Avrupa’dan olabilir. Ve o zaman sanıyorum daha adil bir dünya olur. Orta Doğu’da dökülen bu kanlar orada beş kişinin insafına kalmaz. Orada Asya’nın, Afrika’nın temsilcisi olsa sanıyorum ki bu zulme kimse müsaade etmez.
Neticede bakıyorsunuz ki, gökyüzünde aşağıdaki insanlara, ona, buna, şuna, terör örgütü yok etmek bahanesiyle sivillerin üzerine bomba yağdıranların yukarıda uçaklarının kanatları birbirine değmiyor. Hepsi farklı bir taraftan olayı alıyor. Onlar hak ve menfaatleriyle ilgili uğraşırlarken gözümüzün önünde dört yıla yakındır bir zulüm sürüyor. 2,5 milyona yakın kardeşimiz bizim ülkemizde.
Onlar size çok uzak değiller, bunu bilin. Onların dedeleri belki bin sene evvel Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan’dan buralara geldiler. Ortak atamız Alparslan ile birlikte Anadolu’ya geldiler, oradan Afrika’ya geçtiler. Orada ölenler Afrika’nın da uzağında değil. Oralardan da kalkıp giden Mekke’de Peygamber Efendimizi gördü ‘La ilahe illallah’ dedi ve neticede Afrika oraya, orası da Afrika’ya taşındı.”
Sahillerimizde Kıyıya Vuran Çocuktan Bu Ümmetin Bütün Bahadır Evlatlarının Ders Çıkarması Lazım
“Yani orada ölenler, bizim sahillerimizde kıyıya vuran o çocuk hepimizin çocuğu. Bu ümmetin bahadır evlatlarının her birinin o manzaradan ders çıkarması lazım. Kıyıya vuran o minik bedenden ders çıkarmamız lazım. İşte onun için diyorum ki; dünya barışı aslında bizim medeniyet coğrafyamızın ekonomik, kültürel, sosyal noktalarda bir ve beraberliğini pekiştirmesiyle sağlanabilir.
İşte bu çerçevede sizlerin her biri birer kültür elçisisiniz. Toplumlar arasındaki bağsınız. İfade ettiğim bu işler netice itibariyle insanlığın hayrına olmalı. Her şey insan için, insan merkezli olmalı. Her şey derken şunu da kast ediyorum ve açıkça söylüyorum: ‘Dinde, devletteki birlikteliklerde, adı ne ise, her şey insanın mutluluğunu esas almalı.’
Bu birliktelikleriniz devam etsin, bunları daha da büyütün ve çoğaltın. Sık sık bir araya gelme nedenlerinizi arttırın. Bir araya geldiğiniz zaman asıl meselelerinizi de konuşun, ülkenizin problemleriyle ilgili olun, ülkemize nasıl faydalı oluruz, daha öteye nasıl götürürüz ona bakın. Her biriniz öncelikle ailenize, sonra ülkenize, ondan sonra dost ve kardeşlerinize faydalı olmak için çalışın. Bizim dinimiz de bunu emrediyor. Faydanız kendi etrafınızdan başlayarak halka halka yayılsın.
Allah hepinize uzun ömür versin. Rahmetli nenem derdi ki: ‘İnsan var ölür sadece evi üzülür, insan var ölür köyü üzülür, insan var ölür memleket üzülür.’ Evet, sizin yokluğunuzdan inşallah memleketiniz hüzün duysun. Ben daha öteye götürüyorum bunu ve ‘Bizim medeniyet coğrafyamız da hüzünlensin.’ diyorum. Sizin içinizden büyük mütefekkirler, büyük düşünce ve devlet adamları çıksın inşallah. Biz de bu noktada üzerimize ne düşüyorsa, elimizden ne geliyorsa onu yapalım.”
Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu’ya kendilerine verdiği desteklerden dolayı teşekkür eden gençler daha sonra Güney Azerbaycanlı sanatçı Yanar Sönmez eşliğinde ülkelerine ait türküler söylediler. Dünya barışı için dua edilerek bitirilen ziyaretin sonunda Bakan Topçu duygusal anlar yaşadı.
11.11.2015