Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Saraybosna’da çeşitli etkinliklere katıldı ve temaslarda bulundu.
Bakan Yalçın Topçu, ziyaretleri kapsamında Bosna’daki mücadelenin sembolü olan ve savaş sırasında Saraybosna'yı dış dünyaya bağlayan ‘Umut Tüneli’ni gezdi, tünelle ilgili yetkililerden bilgi aldı ve savaş zamanında çekilen görüntüleri izledi.
Ziyaretinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Bakan Topçu, Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in bizzat mücadeleye katıldığı bir mekanda olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
Boşnak Kardeşlerimiz Dünyanın Yüzüne Alnı Açık Başı Dik Bakıyorlar
“İnancın, imanın ve insanlığın boğulmaya çalışıldığı bir devirde, inancın, imanın ve insanlığın o kapkara dünya vicdanına karşı kazandığı zaferin ne şartlarda olduğunu burada gördüm. Bosna Hersek'teki kardeşlerimizin davasını biz oralarda yüreğimizde hissediyorduk. Dünya vicdanının ne şekilde karardığını, sırf başka bir inançtan olmasından dolayı nasıl bir soykırıma tutulduğunu ve buna karşı inancın, imanın zaferini gözlerimizle gördük. ‘Bilge Kral'ın burada halkı ile birlikte o zulüm karanlığını bu incecik ışık tünelleriyle nasıl deldiğini ve onları mahkum ettiğini gördük.
Bugün bütün dünyanın yüzüne Boşnak kardeşlerimiz alnı açık, başı dik olarak bakıyorlar. Onlar, kendilerine yapılan tarif edilemeyecek zulmü düşmanlarına reva görmediler. Onlar Bedir'deki aslanlar gibi davrandılar, Çanakkale'dekiler, Anafartalar'dakiler, Sakarya'dakiler gibi davrandılar. Bunun için, onların bütün dünyaya karşı alınları açık, başları dik.”
Bakan Yalçın Topçu, daha sonra Şule Yüksel Şenler’in Boşnakça basılan ‘Huzur Sokağı’ adlı eserinin tanıtım etkinliğine katıldı.
Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçiliği’nde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Bakan Topçu, ‘Huzur Sokağı’nın zamana karşı duran klasik bir eser olduğunu söyledi.
‘Huzur Sokağı’ Bir Klasik
“Huzur Sokağı artık klasik bir roman. Yıllardır on binlerce genç tarafından okunup satış rekorları kırmış, gençlerin hayata bakışını değiştirmiş bir kitaptır. Huzur Sokağı zamana karşı duran klasik bir eserdir. Eser, ilk basıldığı dönemde de çok etkili oldu. Bu dönemde de çok etkili. Herkesin kendisinden bir parça bulduğu bir eserdir. Ayakta alkışlamamız gereken eserler ve insanlar vardır. Hanımefendi ve eseri ayakta alkışlanmaya değerdir.”
22.10.2015