Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Manisa’da çeşitli programlara katıldı. İlk olarak Sarıgöl ilçesinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelen Bakan Topçu ardından Mustafa Metin İmam Hatip Orta Okulu’nun açılışını yaptı

Açılışta yaptığı konuşmada insanın eğitimle bütün olumsuzlukları yenebileceğini belirten Bakan Topçu, kendi hayatından da örnekler verdi. 

 

“Ben de benim babam da Ankara’ya ayağında bizim şarkın tabiriyle kıl şalla, lastikle gelmişiz. Biz de birçok badirelerden geçtik. Ben 1986 yılına kadar kamu haklarından tamamen mahrum edildim. Ama şimdi beni kamu haklarından mahrum eden yerler bana protokol uyguluyorlar.

Sevgili çocuklar, yarın sizlerin içerisinden de milletvekili, bakan, doktor, mühendis, çok çok faydalı insanlar çıkacak inşallah. Allah hepinizin yolunu açık etsin, bu güzel bina sizlere ilim-bilim yuvası olsun inşallah.”

“Önümüze bir seçim var, bu vesileyle de 63. Hükümetin bağımsız bakanı olsam da bir şey söylemem lazım. Malum terörle mücadele ediyoruz. Kırk yıldır başımıza musallat edilen bu terör geldiği noktada adeta gemi azıya aldı. Geçtiğimiz günler Ankara kalbinden bir kez daha vuruldu. Sanılıyor ki Ankara’da bu terör eylemi yeni oldu. Hayır daha evvel de biliyorsunuz Anafartalar, Kumrular gibi yüreğimizi dağlayan eylemler oldu. Peki bu işler Türkiye’de yeni mi oldu? Başbağlar katliamı hala daha hepimizin vicdanını kanatıyor, tabii ki Çorum da Maraş da Sivas da kanatıyor.

Neticede dünyaya baktığımız zaman da aynı şeyler oluyor. Güvenlik en ileri ülkelerden olan ABD biliyorsunuz iki tane uçakla kalbinden vuruldu. Avrupa Birliği ülkeleri bu sıkıntıyı yaşıyor.

Devlet ve 63. Hükümet bunlarla ilgili ciddi tedbirler alıyor ve almaya devam edecek. Ama bir şey bütün milletimiz tarafından bilisin istiyorum; sanmayın ki bu olaylar sıradan terör olayıdır  ya da Kürt-Türkmen savaşıdır. Asla değil. Beş milyon hane birbirinde kız almış kız vermiş kanı karışmış. Yani nüfusumuzun üçte ikisi birbirine gelin olmuş, damat olmuş. O zaman bu savaş asla Kürt-Türkmen savaşı değil, asla Alevi-Sünni savaşı değil. Dün bizim Türkmeniyle, Alevisiyle, Sünnisiyle Çanakkale’de karşımızda kimler varsa bugünde onlar var. Onların elinde o gün başka maşalar vardı şu anda da bölücü terör maşası var. Ama milletimizin topyekun karşısında olanlar dün dedelerimizin karşısında Çanakkale’de, Anafartalar’da, Sakarya’da olanlar, bugün uğraştığımız bunlar.

Bunlar yüz yıl evvel eyaletimiz olan Şam’ı, Halep’i, Musul’u, Bağdat’ı elimizden almak için oturdular cetvellerle haritalar çizdiler ve neticede aldılar. Şimdi yetmedi yüzüncü yılın dönümünde bizim medeniyet coğrafyamızda tekrar bir ameliyat yapmak istiyorlar. İşte bu noktada istiyorlar ki Türkiye içine dürülsün, kendi iç meseleleriyle uğraşsın, başını kaldırıp bizim yaptığımız ameliyatlara bakamasın, bizim ameliyat masamızda Ankara olmasın diye bunları yapıyorlar. İşte onun için bu seçimler çok önemli. Bu seçimler adeta Çanakkale’de  dedelerimizin düşman karşısında gösterdiği direnç kadar önemli. Sakarya, Dumlupınar kadar önemli.

Ve yine altını çizerek söylüyorum ben 63. Hükümetin bağımsız bakanıyım ama ömrünün kırk yılını vatan için, millet için, devlet için, bayrak için, ezan için vakfetmiş bir vatandaşım. Önümde en önemli bir mesele varken sessiz kalmam asla söz konusu olamaz.”

“Bu seçimde sandıktan inşallah istikrar çıkmalı. Bu seçimde öyle bir irade olmalı ki beli kırılan bölücü terör örgütünün kafası da ezilmeli, kuyruğu da ezilmeli. Devlet buna kararlı, millet de kararlılığını sandıkta gösterecek inşallah. Ben buna yürekten inanıyorum. Bunu söylerken A partisi, B partisi, C partisi asla demiyorum. Devlet ve millet söz konusuysa siyaset ve her şey teferruattır diyorum zaten.

İinşallah bu millet istikrara kavuşur. İnşallah devletin kararlılığı seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın Belçika’da Majesteleri Kral’a söylediği gibi o kararlılık devam eder. Orada 12 kişilik masada seçilmiş Cumhurbaşkanımız, Majesteleri Kral’a Avrupa Birliği’nin başkentinde, ‘Adı o olur, bu olur, şu olur, benim ülkeme ve benim medeniyet coğrafyama bela olan bu terör örgütlerini akasına önüne bakmadan kazımaya kararlıyım. Siz de topu taca atmaktan vazgeçin’ dedi. Bu kararlılık var inşallah terörün belini kıracağız. Bu kararlıkla bu mesele hallolduktan sonra inşallah Türkiye’nin burnu kalkan uçağı Allah’ın izniyle engellenemez. Bizim buna jeopolitiğimiz de insan potansiyelimiz de yeterli.”

“Dünya eğer aklını başına alırsa bu coğrafyada barış, huzur, adalet istiyorsa ve kendileriyle ilgili de mütekabiliyet esasına göre dünya nimetlerinden faydalanmak istiyorlarsa Asya’nın da, Orta Doğu’nun da, Afrika’nın da, Balkanların da huzurunun, barışın adaletin bir tek anahtarı var; ay-yıldızlı al bayrakla beraber partner olmak.

Mink minik örgütleri kullanarak bu iş olmaz. Dünyanın egemen güçlerine 63. Hükümetin Kültür ve Turizm Bakanı olarak sesleniyorum: Terörü bir köprü olarak kullanmaktan vazgeçin. Sonuç alamazsınız, tuttuğunuz maşalar bir gün döner ellerinizi yakar, yaktı da. Bu usulünüzden vazgeçin. Dünyaya huzur, barış, refah getirmek istiyorsanız, dünyanın merkezinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti devleti partnerliği size yeterli olur. Geçmiş bunun örnekleriyle doludur. Bizimle beraber olan Türkiye Cumhuriyeti’nin dostluğundan kazanır. Bizi karşısına alan, bize kahpece oyunlar düzenleyenler dün Çanakkale’de, Sakarya’da nasıl kaybettiyse öyle kaybeder Allah’ın izniyle. Biz millet olarak her türlü alçaklığın, kahpeliğin farkındayız.”

Bakan Yalçın Topçu, açılışın ardından da Köprübaşı ilçesinde yapılan Mehmet Pervanlar İlköğretim Okulu’nun temel atma törenine katıldı.