Viyana’dan Antalya Müzesi’ne Gönderilen Kargodan Tarihi Boğa Figürü Çıktı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, özellikle Bakan Ömer Çelik döneminde diplomatik ilişkileri ve hukuki hakları dikkatli ve ısrarlı bir şekilde devreye sokarak birbirinden önemli tarihi eserlerin yeniden vatan topraklarına dönüşünü sağladı.
Bakanlığın çeşitli yollarla yurt dışına çıkarılmış tarihi eserlerin iadesi konusunda kararlı ve ilkeli yürüttüğü çalışmalar, kişiler bazında da olumlu tepkiler almaya devam ediyor. Ve bu iadeler kimi zaman yurda dönüş yöntemleriyle ilginç öykülere de konu oluyor.
Bakan Ömer Çelik’in üzerinde hassasiyetle durduğu bu konuda yaşanan son örnek Avusturya’dan. Manfred Weinwurm isimli kişi yarım asır önce Antalya’dan alıp götürdüğü tarihi eseri iade etti.
Tunç Çağı’na Ait Boğa Figürü Yarım Asır Sonra Yeniden Türkiye’de
BAKAN ÖMER ÇELİK:
“Bu coğrafyada yaşamış medeniyetlerin kültürüyle hayat bulmuş eserlerin yeniden bu toprakların parçası olması, ait oldukları yerde ve emin ellerde gelecek kuşaklara aktarılması bizim için hayati önem taşıyor. Benim için hassas bir başlık olan bu konuyu her fırsatta vurguluyorum. Tarihi eserlerimizin ait olduğu topraklara iadesi konusunda daha önce de defalarca çağrıda bulundum. Bugün itibarıyla beni gururlandıran ekibimin bu konuda birçok başarıya imza atmış olması, beni mutlu eden ise farklı uluslardan vatandaşların -Amerika Birleşik Devletleri’nden, İngiltere’den- gayretlerimizi görerek ellerine bir şekilde geçmiş olan tarihi eserleri bize iade etmeleri.
Takdirle karşıladığım bu davranışa son örnek Avusturya’dan. Manfred Weinwurm adlı şahıs Avusturya Viyana’dan kargo ile Antalya Müzesi Müdürlüğüne bir boğa figürü gönderdi. Kargo içerisine ayrıca Antalya Müzesi Müdürlüğü hitaplı Almanca bir not konulmuş. Söz konusu notta, mezkûr şahıs, 1963 yılında bir haftalığına geldiği Antalya’da küçük bir dükkândan bahse konu eseri satın aldığını ve artık eseri kendi ana yurduna iade etmek istediğini yazmış.
Söz konusu eser Tunç Çağı’na (M.Ö. 3000-M.Ö. 1200) ait olup pişmiş topraktan yapılmış. Şu anda olması gereken yerde; Antalya Müzesi Müdürlüğünde.
Tarihi eserlerin iadesinde ulaştığımız başarı oranı oldukça yüksek. Gerek bizim belirleyip ilgili kişi ve kuruluşlarla temasa geçerek iadesini sağladığımız, gerek gelen ihbarları değerlendirerek ulaştığımız, gerekse yürüttüğümüz bu çalışmadan etkilenen ve bir şekilde bu eserlere sahip olan kişilerin bizzat iade ettiği rakam dikkat çekici.
2013 yılında 30, 2014 yılında ise 86 olmak üzere toplam 116 tarihi eser ait olduğu topraklara, Anadolu’ya geri getirildi.
Bu 116 öykünün her biri diğerinden ilginç. Bunlar arasında Osmanlı bayrağı, amforalar, steller var. Ulu Cami Kapı Kanatları da bu öykülerden biridir. Müzayedelerden iz sürdük, hatta internet üzerinden satış yapan uluslararası bir şirketten bile bir tarihi eserin -M.Ö. III. bin yıla tarihlenen bir Yortan kabı- yeniden ait olduğu bu topraklara dönüşünü sağladık.
Bu boğa figürü ile bu öyküleri ve sayıyı bir artırdık.
Bakanlık olarak tüm ilgili birimlerimizle tarihi eserlerin iadesi konusunda cefakâr bir çalışma yürütüyoruz. Çünkü bu çalışmalar uzun soluklu ve zorludur. Ayrıca kaçakçılık, sanat tarihi, uluslararası hukuk, diplomasi gibi güçlü ve donanımlı uzmanlık isteyen birçok alanı bir araya getiren bir konu başlığıdır. Biz de Bakanlık olarak peşine düştüğümüz her tarihi eser için kritik noktaları iyi belirleyip, muhatabımızı iyi tanıyıp, elimizi güçlendirip hamlemizi öyle yapıyoruz. Bu da başarımızı artırıyor.”