Programı kapsamında Balıkesir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, 6 Eylül ve Karesi Belediyelerini ziyaret eden Bakan Topçu, bu yıl yedincisi gerçekleştirilen Uluslararası Efsane Atlet İsmail Akçay Yol Koşusu etkinliklerine katıldı.

Bakan Topçu, Balıkesir etkinlikleri sırasında basın mensuplarına açıklamalarda da bulundu.

 

“19 Mayıs 1919'da burada Alaca Mescit Camii'nde 41 tane vatan evladı, bayrak adam bir araya geliyor ve bunlar Balıkesir'de Heyet-i Merkezi'yi kurarak Kuvay-i Milliye'nin en kuvvetli halkasını oluşturuyor. Ben de Kuvay-i Milliye'nin ilk ve en kuvvetli halkasını oluşturan ecdadın torunlarıyla birlikte olmaktan çok memnunum.

Toprak sadece şühedası varsa vatan oluyor. Bize bu toprakları vatan yapanları rahmet ve minnetle anıyorum.

Bugün yine bölücü terörün ve arkasındaki bu yedi düvelin desteğiyle hain tuzakla iki vatan evladımız şehit düştü. Özel Harekat’tan çocuklarımız. Ailelerine ulaşmak istedim fakat konuşacak durumda değildiler. Bütün şehitlere ve bu iki şehidimize rahmet diliyorum.

 

Buradan 63. Hükümetin Bakanı olarak altını çizerek bir kere daha söylüyorum. Terörle mücadelede devletin ve milletin kararlılığı kesindir. Bölücü terör tekne kazınır gibi Allah'ın izniyle kazınacaktır. Bu noktada milletimize sabır diliyorum, şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyorum.

Ben Cuma günü Kars ve Ardahan'daydım. Orada devletimizin kararlılığını gördüm. Oradaki askerimizin, polisimizin ve valimizin kararlılığını gördüm. Sokakta milletimizin kararlılığını gördüm. Kars'taki iki tane bölücü terör örgütüne tek başına müdahale ederken şehit edilen kardeşimizin evine gittim. Onun hanımı bu milletin duygu ve düşüncelerini ifade etti. Dedi ki; ‘3 tane çocuğum var. Onlar da şehit olmaya babaları gibi hazır. Biz bu ay-yıldızlı bayrağı indirmeyeceğiz, bu ezanları susturmayacağız.’. Böyle bir kararlılık var. Devletimiz çok güçlü Allah'a çok şükür.

 

Terörle mücadeledeki lojistiğimizin envanteri çok değişti. Bu güvenlik birimlerimize ciddi bir moral getirdi. Şu an da aşınması gereken orada bana verdikleri bilgiye göre bu menfezlerin farklı bir şekilde dizayn edilmesi. Çünkü bölücü terör örgütü aldığı yüksek akıl ve emirle buralara o hain tuzakların dozajını arttırıyor ama bizim de ona karşı tedbirlerimiz başlamış. Arazide aslanlarımızı gördük. Onların kılık kıyafet ve lojistiğini görseniz, devletimizin ne kadar güçlü olduğunu, milletimizin bu işte ne kadar kararlı davrandığını hep beraber müşahede ederseniz. Allah onların yardımcısı olur. İnşallah terörlü mücadeleden başarıyla çıkacağız.”

“Ülkemizi uçağa benzetirsek burnu havaya kalkmıştır. Etrafımızdakiler ameliyat için burnu aşağı indirmeye çalışıyorlar. Başımıza bela edilen şeyler bunlardır. Önce siyasi bir istikrarsızlık olacak, sonra etnik kavgalar körüklenecek. Bölücü terör ve diğer terör örgütleri piyasaya sürülecek. Birbirine benzemezler bir araya gelip bir takım yerlerle uğraşacaklar ki ülkede siyasi istikrarsızlık olsun. Ülkemizin en önemli meselesi siyasi istikrardır. Siyasi istikrarımızı sağlayacağız. Ondan sonra bütün belalarla daha rahat mücadele edeceğiz kanaatini taşıyorum. Çünkü medeniyet coğrafyamız 100 yıl sonra tekrar ikinci bir ameliyata tabi tutuluyor. Biz medeniyet coğrafyasında ameliyat yapılırken, Çanakkale'de 8 bin 600 can, 6 bin küsur Halep için o coğrafyadan bize ne diyemeyiz. Bu tarih şuurundan ve bilgisinden yoksunluk demek olur.

Siyasetçi bu sözü söyleyemez. Yüz yıl evvel orada yaşayan Kürt, Türkmen, Çerkez, Arap, Arnavut kardeşti. Ve bizim orası eyaletlerimizdi. Ve Çanakkale'deki şehitlerimiz de Anadolu'daki illerimizden oradaki yerler çok daha fazla şehit vermiştir. Ve oralar yeniden dizayn edildi. İslamsızlaştırıldı onlarca yıldır. Şimdi insansızlaştırılıyor. Bütün bunlar yapılırken de Türkiye o coğrafyaya dönüp bakacak hali kalmasın diye burada bizi birçok belayla karşı karşıya bırakıyorlar. Şuurlu olacağız, dikkatli olacağız bir olacağız beraber olacağız. Bunların hepsini aşacağız Allah'ın izniyle. Nasıl ki Malazgirt'i yazdık, nasıl ki Kudüs'ü yazdıysak, Çanakkale, Sakarya, Anafartalar, Dumlupınar'ı yazdıysak daha çok yazacağımız tarih var. Maveraünnehir kıyısında boşuna ‘La ilahe illallah, Muhammeden Resulullah’ demedik. Bu bir ilahi kaderdir. O kaderin gereğini de millet olarak yapacağız. Medeniyet coğrafyamız için, mazlum insanlık için yapacağımız çok işler var. Onun içi buradaki birlik ve beraberliğimizi sağlayacağız.”

“Kürdün Türkmen'in düşmanı yedi düvelin petrolle batırdığı paçavradır, PKK'dır. Bölücü terör örgütüdür. Kürt Türkmen kardeştir. 5 milyon aile birbirinden kız almış, kız vermiş. Kanımız kanımıza karışmış. Bin yıldır yüce bir medeniyette yoğrulmuşuz. Bizim böyle sosyal bir hakikatimiz yok. Neyi bölecekler, kimi bölecekler? Bir kere daha altını çiziyorum. Kürdün de Türkmenin de düşmanı bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki güçlerdir. Kürt ve Türkmen kardeştir. Allah yardımcımız olsun.”