BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI BARIŞ UMUDUNUN KORUNMASIDIR

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, bugün gerçekleştirilen UNESCO Türkiye Milli Komisyonu İlgili İhtisas Komiteleri ve Uzman Kuruluşlar Danışma Toplantısının ardından komisyon üyelerini kabul etti.
 
 
Son dönemde meydana gelen savaş ve çatışmalarda zarar gören kültür miraslarının durumunu geniş kapsamlı olarak ele alan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Bakan Ömer Çelik’e çalışmalarını anlattı.
 
Türkiye, Dünyanın Kültürel Mirasının Korunmasını Kendi Mirasının Korunması Kadar Önemsemektedir
 
“Bilindiği gibi Türkiye kültür varlıklarının kanunsuz ithal-ihraç ve mülkiyet transferinin önlenmesi ve yasaklanması için alınacak tedbirlerle ilgili sözleşmeye, ‘Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile ‘Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ gibi UNESCO’nun kültür alanındaki birçok sözleşmesine taraftır. Bu bakımdan Türkiye, dünyanın kültürel mirasının korunmasını kendi mirasının korunması kadar önemsemektedir.
 
 
Bu bağlamda bölgenin kültürel mirasının korunması da bizim açımızdan hem bu hassasiyetimizin bir gereği hem de kendi ortak medeniyetimizin, ortak köklerimizin ortak ürünleri olarak ayrıca kıymetli.
 
Son zamanlarda belki de insanlığın görmediği kadar ağır bir tahribat, ağır bir tehdit ile karşı karşıyayız. Bu da DEAŞ denilen -şimdiye kadar insanlığın gördüğü en vahşi terör örgütlerinden birisi olan- terör örgütünün insanları öldürmesinin, katletmesinin ve vahşice cinayetler işlemesinin yanı sıra insanlığın ortak mirasına dönük son derece barbar yaklaşımlar içerisinde olmasıdır.
 
Irak’ın kadim kentlerinde, binlerce yıllık insanlık mirasını barındıran kentlerinde çok ağır tahribatlar gerçekleştirdi. Bu tip terör örgütlerinin bir özelliği de ideolojileri ne olursa olsun -ideolojilerine çok takılmamak lazım, bunlar geçmişte de görüldü- bunların beslendiği birkaç kaynak vardır. Bir tanesi insan kaçakçılığıdır. Diğeri uyuşturucu kaçakçılığıdır. Bazı bölgelerde petrol ve doğal gaz bölgelerine hakim olurlar. Ve bunları satarak gelir elde etmeye çalışırlar.
 
 
Ama öteden beri bu terör örgütlerinin pek çoğunun ortak gelir alanlarından bir tanesi tarihi ve kültürel mirası çalarak bunun ticaretini yapmaktır. Bu terör örgütü bizim takip edebildiğimiz kadarıyla Irak’ta ve Suriye’de beğenmediği kimliklere ait kültürel mirası yok etme tahrip etme şeklinde barbarca bir tutum sergiliyor. Bunun yanı sıra bazılarını da yerlerinden alarak bunun ticaretini yaptığı şeklinde bir takım bilgilere sahibiz.”
 
Türkiye Kesinlikle, Irak ve Suriye’deki Eserlerin Kaçırılmasına Bir Zemin Olarak Kullanılamayacaktır
 
“Bizim buradaki duyarlılığımız; hem Bakanlığımız çalışanlarını hem de güvenlik birimlerimizi gereken hassasiyetle donatmaya çalışarak eserlerin kaçırılmasında Türkiye’nin bir geçiş güzergahı olarak kullanılmasını engellemektir. Hem Irak’taki hem de Suriye muhaliflerinin oluşturduğu siyasi yapıdaki muhataplarıma sürekli olarak Türkiye’nin bu konuda işbirliğine açık olduğunu, Irak ya da Suriye ile ilgili bir eser söz konusu olduğunda bunu korumaya aldığımızı ve özellikle de Irak’a iade etme konusunda hassas olduğumuzu ifade ediyorum.
 
Türkiye kesinlikle, bize gelen bilgiler doğrultusunda, bu eserlerin kaçırılmasına bir zemin olarak kullanılamayacaktır. Bununla ilgili her türlü tedbir alınıyor. Ama tabii UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun burada çok önemli bir misyonu var.
 
 
Ben bu terör olayları ilk başladığı günden itibaren dünyanın pek çok yerinde katıldığım toplantılarda, bu toplantılardan DEAŞ terör örgütünün ve benzerlerinin kültürel mirası çalmasına karşı bir duyarlık oluşması, bunun sonuç deklarasyonlarına yansıması için çok gayret sarf ettim.
 
İlk başlarda ufak kıpırdanmalar oldu. Ama daha sonra New York’ta UNESCO Direktörü Bokova ile görüşmemde de UNESCO’nun bunu bir öncelik meselesi haline getirmesi gerektiğini kendisine ifade ettim.  Bununla ilgili uzun uzun görüşlerimi paylaştım. Kendisi Türkiye geldiğinde de bu konuda çok güçlü mesajlar verdi.” 
 
Zaten Birçok Etnik-Mezhebi Problemle Boğuşan Bölgede Ortak Değerlerin Yok Edilmesi Üzerinde Yürüyeceğimiz Zeminlerin Yok Olması Anlamına Gelir
 
 
“Ben, sizin bu gündemi de içine alacak şekilde bir toplantı yapmanızın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kültürel miras tahrip edildiği zaman bizim bölgemizdeki duygu akışkanlığını sağlayan somut ürünler tahrip edilmiş olur. Bir bakıma kardeş halklarla aramızda duygu akışkanlığı sağlayan damarlar kesilmiş olur. Zaten birçok etnik, mezhebi problemle boğuşan bölgede ortak değerlerin yok edilmesi gelecekte yapacağımız referansların, gelecekte üzerinde yürüyeceğimiz zeminlerin tamamen yok olması anlamına gelir. Bir bakıma bu eserlerin korunması sadece kültürel mirasın korunması değildir. Gelecekteki barış umudunun korunmasıdır.
 
Gelecekte eğer biz bu bölgede bir refah, bir barış ortamı oluşturabileceksek bu ortak referanslar sayesinde yapacağız. Hangi medeniyete ait olursa olsun bu eserler hepimizin ortak eseridir. Bizim açımızdan, Türkiye açısından da çok önemli bir şey var: Yakın zamana, 100-150 yıl öncesine kadar buralar Osmanlı toprağıydı ve ortak kültürümüzü ifade ediyorlardı.
 
 
Bugün Anadolu Ajansı’nın toplantısında da bir bayrak gösterdim kendilerine 100 yıl evvel Şam’daki Osmanlı karargahına İngilizlerin girip,  alıp götürdüğü ve İngiltere’de olan bir bayrak. Bu Türkiye’ye iade edildi. Yani 100 yıl evvel orada ay yıldızlı bayrak dalgalanıyordu.
 
Halep, Ninova, diğer şehirler, Bağdat, Basra, Erbil bunların hepsinde ortak medeniyetimizin eserleri var. Bunlar şimdi milli sınırlar dışında kalmıştır ama nasıl ki, Türkiye’deki eserler sadece Türklere ait değilse, biz burada bütün medeniyetlerin bekçisi olarak, onun mirasçısı olarak oturuyorsak, Irak’taki ve Suriye’deki eserlere de böyle bakıyoruz.
 
Buradaki duyarlılığın içerde yükseltilmesi bizim bu ortak medeniyet tasavvurumuz ve bölgeye dönük barış mesajımızın korunması açısından da fevkalade önemlidir. Ben dolayısıyla bu gündemi de kapsayacak şekilde bir toplantı yapmanızdan büyük memnuniyet duydum. Bunu gündemleştirerek bu hassasiyeti yükselttiğiniz için, bu duyarlılığı artırdığınız için hepinizi kutluyorum.”
 
(28.04.2015)
 
  • 01
  • 02
  • 03
  • 04
  • 05
  • 06
  • 07
  • 08
  • 09
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14