Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye'de Cumhuriyetin kuruluşundan 2003'e kadar toplam 42 kültür merkezi açıldığını belirterek, "2003-2014 yılları arasında 56 kültür merkezi açılmıştır. Yani AK Parti hükumetleri döneminde Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır." dedi.

 

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden sanatçı Murat Göğebakan’ın adını taşıyan Adana’nın Ceyhan ilçesindeki kültür merkezinin açılışını yaptı.

 

Bakan Ömer Çelik açılış töreninde yaptığı konuşmada; Göğebakan'a Allah'tan rahmet, törende bulunan annesine de saygılarını sunduğunu belirterek, “Kuşkusuz bir sanatçının adıyla bir kültür merkezinin buluşması hepimiz için müstesna bir anlam ifade eder.” dedi.

 

 

 

“Türkiye'de hükümetin 12 yıldır yaptığı hizmetlere güzel bir örnek de bu kültür merkezidir. Bu tesisle hem Adana'da hem Ceyhan ilçesinde yeni çalışmalara daha kuvvetli şekilde imza atacağız. Kültür merkezimize bu topraklardan çıkmış Murat Göğebakan kardeşimizin adını vererek kendisinin topraklarımızda bıraktığı hatırayı da bir kez daha selamlamış oluyoruz.

 

Bu faaliyetlerin Ceyhan'da artarak devam etmesi, buranın 24 saat yaşayan bir merkez haline gelmesi hepimizin arzusudur. Kuşkusuz demokratikleşmeden ulaşıma, ekonomiden dış politikaya kadar 12 yıldır Türkiye'ye hükümetlerimiz büyük hizmetler vermektedir. Fakat 12 yıl boyunca bazen sessiz sedasız, bazen de çok görünür biçimde en güçlü imza attığımız alanlardan bir tanesi de kültür alanıdır. Kültürel mirasımızı koruma, kültürel hayatı canlandırma konusunda şimdiye kadar benzersiz işlere imza atılmıştır.”

 

 

 

“Bir milletin ruhunu, geleceğe yürüme iradesini, kültür oluşturur. Herhangi bir ilde, ilçede kültürel faaliyet ne kadar canlıysa o ilçenin, ilin insanlar tarafından sahiplenildiğini de gösterir. Ülkemizde okuma alışkanlıklarının değişmesi ve gelişmesi amacıyla kütüphaneler ve okuma salonları, çeşitli kültürel aktiviteler gerçekleştirilecek kültür merkezleri açıyoruz, var olanları da süratle yeniliyoruz. Kültür ve sanat değerlerimizi üretip yeni nesillere aktaracak etkin politikalara imza atıyoruz. Sosyal olayların sosyo-ekonomik yapıyla biçimlendiği günümüzde kültür olgusu, toplumun ve bireyin, hareket tarzını, yaşam biçimini ve tüm tercihlerini etkileyen bir alan haline gelmiştir. Hızlı düşünceyle milletimizin kültürünü dilediği gibi yaşayabildiği, her türlü kültürel kimliğin serbest olduğu, hiçbir kültürel kimlik üzerinde ret-inkar-asimilasyon politikalarının uygulanmadığı, kültürel kimliklere tam bir özgürlük alanı açıldığı bir sürü politikaya imza attık.

 

İktidarlarımız döneminde önceki iktidarlar tarafından açılan kültür merkezlerinin toplamından daha fazla sayıda kültür merkezini faaliyete geçirmiş bulunmaktayız. Bu tesisleri son teknoloji ile donatarak vatandaşların hizmetine sunduk. Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluşundan 2003 yılına kadar toplam 42 kültür merkezi açılmışken, 2003-2014 yılları arasında ise 56 kültür merkezi açılmıştır. Yani AK Parti hükumetleri döneminde Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır. 2015 yılında açmayı planladığımız kültür merkezi sayısı ise 12 tanedir. Böylece toplamda kültür merkezi sayısını 110'a çıkarmayı planlıyoruz.

 

Bu kültür merkezine son 2 yılda güçlü destek vererek tamamladık. Buraya 2014 yılında birim fiyatı ile 14,5 milyon lira harcama yapıldı. 2 salon bulunan bu Kültür Merkezi, her türlü kültürel ve sanatsal etkinliğe hizmet verebilecek özellikte. Tesiste büyükler ve çocuklar için kütüphane, sergi salonu, çalışma salonu ve atölyeler yer alıyor.”

 

 

 

“Bazı coğrafyalar tarihi özellikleri ve gelenekleri itibariyle sanata daha yatkındır. Buralarda insanlar doğdukları günden itibaren kendilerinden önce gelen yüzlerce kuşağın mirasını içlerinde hissederler. Doğup büyüdüğüm bu bereketli topraklarda, Hititler'den Makedonyalılar'a, Roma'dan Osmanlı’ya oradan da Cumhuriyetimize kadarki tarihin izleri, bugün Adana'nın her sokağında her yemeğinde, her türküsünde geçmişin kıymetli kültür hazinesini hissetmemizi sağlar. Çukurova'mızın verimli toprakları, kokusuyla, canlılığıyla, renkleriyle her zaman insanoğluna ilham kaynağı olmuştur. Adanalılar hem bu bereketli toprakların mirasçısı hem Adana'nın gözbebeği olan bu ovanın sahipleri hem de bu binlerce yıllık medeniyetin bugünkü taşıyıcılarıdırlar.

 

Adana, tarihi, kültürü, sağlık tesisleri ve tedavi imkanları, coğrafi konumu, iklimi ve misafirperverliği ile Türkiye'nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olmaya adaydır. Bakanlığım bu amaçla bir çok alanda Adana'nın ve Çukurova'nın tanıtımı için planlamalar gerçekleştiriyor. Kentin turizm potansiyelini harekete geçirmek için atılan adımları hayata geçiriyor. Doğu Akdeniz'de turizmin gelişmesi için Yumurtalık Turizm Merkezi, Karataş-Yumurtalık Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi lokomotif bir rol üstlenecek. Bu kapsamda Karataş-Yumurtalık bölgesinde 10 bin yatak kapasitesi hedefleniyor, bu hedeflere emin adımlarla ilerliyoruz.”

 

 

 

“Anadolu'nun en büyük antik kenti olma özelliği taşıyan Anavarza'da yoğun bir çalışma başlattık. Bölgemiz kültür ve turizmine değer katacak Anavarza'nın yeniden Türkiye gündemine yerleşmesini bu vesileyle sağladık. Anavarza'da yürütülen kazı çalışmaları için ödenekleri artırdık ve kısa sürede buranın sahip olduğu kültürel zenginliği tüm değerleri ile ortaya koyacağız. Buranın çok önemli bir özeliği Romalıların ordugahı olması. Asıl ismi de bir rivayete göre eski Farsça 'na-barza'dan geliyor. Yani 'yenilmez' demek. Girdiği hiçbir savaşta yenilmemiş bir kent burası. Orta Doğu ve Mezopotamya'daki bütün tarihin yönünü değiştiren olaylara Anavarza'dan hükmedilmiş. Bu nedenle 60-70 bin kişilik Roma ordugahı sürekli burada olmuş. Burada yaşayanlarla birlikte 80 bin kişilik bir nüfusa ulaşılmış. Anavarza Antik Kenti, çalışmalar tamamlandığında bölge turizmi ve ekonomisine değer katacak ve adı gibi Adana'nın diğer alanlarda da yenilmez olduğunu gösterecek bir eser ortaya çıkacaktır."

 

 

"Ülkemiz, süregelen kültürel birikimini ve turizm alanındaki atılımlarını son dönemde izlemiş olduğu akılcı ve cesur politikalarla birleştirerek, uluslararası konumunu daha da güçlendirmiştir. Türkiye, bugünün dünyasında bir cazibe merkezi olarak, güçlü demokrasisiyle, büyüyen ekonomisiyle, kültürlerin kavşağı olan coğrafyasıyla, jeopolitiğiyle ve jeostratejik konumuyla bir başarı öyküsü yazmaktadır. Kuşkusuz Türkiye'nin yazdığı bu başarı öyküsünde Adana’mızın desteğinin müstesna bir yer teşkil etmesi her zaman anımsanmaktadır. Bu nedenle Adana'ya ne kadar çok hizmet etsek, ne kadar çok yatırım yapsak azdır. Şimdiye kadar yaptıklarımızın hiçbirini yeterli bulmayacağız. İnşallah bundan sonra çok daha büyük işlere imza atacağız. Kültür merkezi haftanın her günü açık olmalı, buranın sahibi gençler, onun için buradaki faaliyetlere de gençler karar verecek.”