Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katılımıyla Topkapı Sarayı Müzesinin restorasyonu tamamlanan bölümleri açıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Osmanlı döneminde müze haline getirilen Topkapı Sarayı'nı özel kılan en önemli hususların başında bünyesinde yer alan kutsal emanetler olduğunu kaydetti ve “Sadece bu vasfıyla dahi Topkapı Sarayı her türlü hürmeti hak eden bir saraydır.” dedi.

Tarihi filmlerden görmek ile yerinde görmenin başka olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mekanda 400 yıl boyunca sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun değil, dünyanın çok önemli bir bölümünün yönetildiğini bilmeleri dahi gençlerin vizyonunu genişletecektir.” şeklinde konuştu.

 

“Sayın Cumhurbaşkanımızın burayı şereflendirmiş olması bizim için büyük bir gurur. Kendilerinin bize verdiği ilk talimatlardan bir tanesi kültürel mirasımıza ait mekanların sadece fiziki restorasyonunun ve fiziki korunmasının sağlanması değil, o mekanlara ait ruhun öne çıkarılması, mekan kimliğinin öne çıkarılması şeklindedir.

Bu vesileyle mekanların restorasyonlarının yapılması ya da fiziki varlığının korunmasının ötesinde mekan kimliğinin ve içlerinin bütünsel olarak öne çıkarılması için büyük bir hassasiyet gösteriyoruz.

Topkapı Sarayı uzun zamandan beri müze özelliğiyle ön plana çıktığı için tarihi, kültürel ve mimari hususiyetleri biraz geri planda kalmıştı. Medeniyetimizin klasik döneminin en önemli mekanı sayılabilecek bu mekan, son yıllarda yapılan çalışmalarla büyük bir değişim geçirmiştir. 

 
Topkapı Sarayı Müzesinde ziyarete açık teşhir alanlarını çoğaltmak ve tarihi mekanları restore ederek korumak amaçlı yapılan çalışmalar neticesinde birçok farklı alan açılışa hazır hale getirilmiştir.

Bu alanlardan Harem içerisinde bulunan Karaağalar Mescidi ve Kadınlar Mescidi bugün ilk defa ziyarete açılacaktır.

Zülüflü Baltacılar Ocağı çok kısa dönemlerde, eski tarihlerde açık olabilen ve sonra kapalı kalan bir alandır. Harem Hünkar Sofrası ise uzun süreden beri restorasyon gören ziyarete kapalı bir alandır.

Ayrıca, son yıllarda Hünkâr Mescidi, Has Mutfaklar, Mecidiye Köşkü, Hekimbaşı Kulesi, Arz Odası restorasyonları bitirilmiştir. III. Ahmed Kütüphanesi ve Harem’deki şimşirlik ve hastane gibi bazı bölümlerin restorasyonlarına da devam etmekteyiz.

Enderun Avlusu’nda bulunan Hazine Koğuşu daha önce depo iken yeniden düzenlenmiş eğitim alanı olduğu vurgulanmış ve hüsn-ü hat/kitap teşhir salonu olarak açılmıştır. III. Ahmed Kütüphanesinde de aynı şekilde hazırlık yapılmaktadır.

 

Bu çerçevede örneğin: Usulüne uygun olarak Hırka-i Saadet ziyareti düzenlenmesine, aşure dağıtılmasına, özel günlerde mersiye, miraciye ve mevlit okutulmasına, bayramlarda baklava alayı tertip edilmesine başlanmıştır.

 

Topkapı Sarayı’na özellikle son yıllarda gençlerin artan ilgisi buranın mekan kimliğinin bütünsel olarak tanıtılması konusunda bizi de teşvik etmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Talimatlarınız doğrultusunda Topkapı Sarayı’nın kimliğini tarihi önemine uygun bir biçimde ihya etmek üzere yürüttüğümüz çalışmalar, önümüzdeki dönemde de devam edecektir.

Bu çerçevede, Topkapı Sarayı I. Avlu’da bulunan darphane binası, saray arşivi ve kütüphanesi taşınarak bir kültür merkezi oluşturmak suretiyle Saray’ın en büyük mescidi ve mutfakların bir kısmı yeniden değerlendirilecektir.

 

Topkapı Sarayı’nın Gülhane Bahçeleri’nde Milli Savunma Bakanlığından alınan alanlarda -Gülhane Hastanesi ve askeri depolarında- yeni teşhir alanları düzenlenmek amacıyla restorasyonlar devam etmektedir.

Daha önce mevcutken ortadan kaldırılan İncili Köşk ve Gülhane Kasrı’nın ihyasını da düşünmekteyiz.

Has Ahırlar bölgesinde bulunan Beşir Ağa Mescidi depo işlevinden çıkarılıp, teşhir alanı olarak mescit hüviyetiyle yeniden değerlendirilerek düzenlenecektir.

Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız ve Saygıdeğer Hanımefendi başta olmak üzere bu mekana önem veren herkese hoş geldiniz diyorum, en içten saygılarımı sunuyorum.”